Philips’in Kişisel Sağlık alanındaki yaklaşımından bahseder misiniz?
Kişisel Sağlık İş Birimimizde daha sağlıklı yaşam tarzını, iyi hissetmeyi ve önlem almayı destekleyen ürün ve çözümler sunuyoruz. İnsanların sağlıklı kalmalarına ve yaşam kalitelerini arttırmalarına destek olmak için, tedavi kadar önleyici sağlığın önemini vurgulayan, modern sağlık tüketicisinin ihtiyaçlarını tanıyan yeni bir sağlık paradigmasına odaklanıyoruz. Philips’te, sağlığın fiziksel ve mental olarak iyi olma durumunu ele alan bütünleştirilmiş bir yaklaşımın sağlık yolculuğunun merkezinde olması gerektiğine inanıyoruz. Modern tüketici sağlık deneyimini ise dört prensip üzerine şekillendiriyoruz: Kişiselleştirilmiş, önleyici, proaktif ve aynı zamanda sağlık profesyonelleri ile iş birliği yapılarak kişilerin sağlıklarının kendi kontrollerinde olması bizim için çok önemli. Geliştirdiğimiz ürün ve çözümlerimizle bireylerin sağlık alanında bilinçlenmesini ve harekete geçmelerini istiyoruz. Bunun için de ileri teknolojiye sahip olan ürünler geliştiriyoruz. Philips olarak sağlık döngüsü yaklaşımını benimsiyor ve Sağlıklı Yaşam’dan başlayarak ‘Önlem Alma, Teşhis, Tedavi ve Evde Bakım’a kadar birçok alanda yenilikçi çözümlerle insanların hayatlarını iyileştiriyoruz. İnsanların hayatlarında küçük değişimlerle büyük farklar yaratmayı amaçlıyoruz. Tüketicilerin değişen ihtiyaçlarını ve tüketim alışkanlıklarını anlamak için çok hızlı ve proaktif bir şekilde aksiyon almak gerekiyor. Biz de kullanıcılarımızı dinliyor, isteklerine yanıt verecek ürün ve çözümlerimiz ile onlara hizmet etmek için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Kişisel Sağlık İş Birimi olarak amacımız; insanların kişisel bakım rutinleri ile ilgili bir farkındalık yaratarak, kendi sağlıklarının kontrolünü kendi ellerine almalarına yardımcı olmak.
Kişisel Sağlık alanındaki ürünlerinizden bahsedebilir misiniz?
Kişisel Sağlık alanında 250 milyonun üzerinde ürünü tüketicilerle buluşturarak, hayatlarına dokunuyoruz.
Philips Kişisel Sağlık İş Birimi olarak, faaliyet gösterdiğimiz 4 farklı alan var. Kadın bakım ürün portföyümüzde IPL teknolojisinden, günlük kullanımın vazgeçilmezi epilatörlere, saç düzleştiricilerine kadar ürünlerimiz bulunuyor. Erkek bakımda ise erkeklerin hayatlarını kolaylaştıran, daha sağlıklı ve iyi hissetmelerini sağlayan saç ve sakal şekillendiricileri gibi ürünlerimiz var. Aynı zamanda, ağız ve diş sağlığına yönelik olan Sonicare elektrikli diş fırçaları ve diş arası temizleyicilerinin yer aldığı kategorimiz bulunuyor. Son olarak, 38 yılı aşkın bir süredir ise Philips Avent markamız ile ebeveynlerin ve bebeklerinin, doğumdan itibaren tüm deneyimlerinin yanında olarak anne-bebek sağlığı alanındaki ürünlerimizi sunuyoruz.
Kadın bakım kategorisinde, Philips Lumea’nın tüy alma konusundaki liderliği, gelişmiş teknolojiyi benimsemesi ve bu alandaki 14 yıllık Philips araştırmasının bir ürünü olmasıyla dikkat çekiyor. Profesyonel IPL teknolojisini kullanarak, Philips Lumea kullanıcıların güzellik rutininde devrim yaratıyor. IPL, profesyonel salonlarda kullanılan, kanıtlanmış ve yoğunlaştırılmış ışık atışlarıyla çalışan bir teknoloji. Bu yenilikçi ışık tabanlı tüy alma teknolojisi, güvenli ve etkili bir kullanım sunuyor.
Philips’in erkek bakım ürün setleri ise kullanım kolaylığı ile öne çıkarak, evde profesyonel bir bakım deneyimi yaşatıyor. Bu setler, berbere gitmeye ihtiyaç duymadan, erkeklerin kişisel bakımını kolayca yapmalarını sağlıyor. Pratik tasarımları ve güvenilir performanslarıyla hem kadın hem de erkek bakım ürünlerimiz, Philips’in uzun yıllara dayanan deneyimi ve teknolojik liderliği ile kişisel sağlık alanında benzersiz çözümler sunmayı sürdürüyoruz.
Diş sağlığı ve ağız bakımı alanında da oldukça iddialıyız. Sonicare elektrikli diş fırçalarımız, dakikada 62.000 fırçalama hareketi ile son derece etkili bir diş fırçalama deneyimi sunuyor. Bu rakam, manuel diş fırçalarının bir ay boyunca gerçekleştirdiği fırçalama hareketini sadece 2 dakikada tamamlamak anlamına geliyor. Sonic teknolojisi sayesinde, hassas fakat etkili diş temizliği sağlayan Sonicare, diş temizliğinde sağlıklı sonuçlar elde etmeye destek oluyor.
Anne-bebek sağlığı alanında ise her zaman için kaliteyi ön planda tutan, bütün inovasyonlarını ve yatırımlarını da buna göre gerçekleştiren bir sağlık teknolojileri markasıyız. Amacımız, bebeklerin mümkün olduğunca uzun süre anne sütü ile beslenmeleri ve hayata sağlıklı ve güçlü bir başlangıç yapmaları. Avent markamızın ürün grubu ve stratejisini de buna göre şekillendiriliyoruz. Emzirmeyi destekleyen, annelerin süt sağma performansını artırabilecekleri göğüs pompalarımız bulunuyor. Yeni biberonlarımızın başlıkları, bebeklerini biberonla beslemek durumunda kalan annelerin sonrasında anne sütü vermek istediğinde “meme reddi” yaşamaması için anne göğsüne yakın bir şekilde tasarlanıyor. Sağlıklı nesiller için hayata sağlıklı bir başlangıç yapılmasını ve bebeklerin daha uzun süre anne sütü ile beslenebilmelerini hedefliyoruz.
Yakın zamanda gerçekleştirdiğiniz “Philips Türkiye Sağlık Trendleri Araştırması”nda kişisel sağlık ile ilgili öne çıkan önemli verilerden bahseder misiniz?
IPSOS iş birliği ile 2016 yılında başlattığımız Sağlık Trendleri Araştırması’nın dördüncüsünü bu yıl “Cumhuriyetin 100. yılında sağlık trendleri” temasıyla gerçekleştirdik. Araştırma, Türkiye’deki sağlık trendlerinin değişimini ve halkımızın sağlık algısını göstermesi açısından çok kıymetli. Kişisel bakımın sağlık algısındaki etkisine bakıldığında, “Saç ve cilt bakımı konusunda kendimi bakımsız hissettiğimde, kendimi sağlıksız hissederim” diyenlerin oranının %65 olduğu görülüyor. Fikir önderleri ise önleyici sağlık anlayışı ile bireylerin kendi sağlıklarını yönetebileceklerine inanıyor. Aynı zamanda araştırma sonuçlarında “Sağlıklı olmak için çaba gösteririm.” diyenlerin oranı %75. Ağız ve diş sağlığı konusunda da dikkat çekici veriler elde ettik. Bireyler, ağız sağlığının önemini bilse de hâlâ diş fırçalama alışkanlığı düşük. Günde 2 kez diş fırçalama oranı %36. Diş sağlığının genel sağlık durumu ile ilişkili olduğunu düşünenlerin oranı ise %79. Katılanların %56’sı ise kalp sağlığı ve diş sağlığı arasında ilişki olduğunu düşünüyor. Araştırma sonuçlarında da gözlemliyoruz ki, daha sağlıklı yaşam tarzı benimsemek ve daha iyi hissetmek giderek önem kazanıyor. Biz de Philips Kişisel Sağlık İş Birimi olarak, bu trendler ile paralel bir şekilde ürünlerimizi tüketicilerimizle buluşturarak, hayatı iyileştiriyoruz.Sosyal sorumluluk projelerinizden bahseder misiniz?
Philips’te, anne karnından başlayarak, yaşamları boyunca bireylerin daha sağlıklı ve kaliteli bir hayat sürdürebilmeleri için çalışıyoruz. Bu yıl Sağlık Trendleri Araştırması ışığında ulaştığımız sonuçlarda annelerin 0-3 yaş arası bebeklerin sağlığı için önemli bulduğu konular arasında %21 oranında sağlıklı beslenmenin yer aldığını gördük. Beslenme konusunda 2021 yılındaki araştırma sonuçlarında karşılaştığımız 9 aylık emzirme süresinin 2023 yılında 12,5 aya çıktığını gözlemledik.Bu bilinçlenmeyi kuvvetlendirmek adına Philips Avent markamız ile anneler ve bebekleri için ürünler sunarken aynı zamanda kadınların iş ve sosyal yaşamlarında da yanlarında olmak adına projeler geliştiriyoruz. Bu amaç doğrultusunda 2015 yılında başlattığımız “Süt Saatim Projesi” ile kadınların annelik sonrası işe dönüşlerini kolaylaştırıyor, çalışırken de bebeklerini emzirmeye devam etmek için ihtiyaçları olan desteği sağlıyoruz. Bu yıl yedinci yılını tamamlayan projemiz ile bugüne kadar 250’in üzerinde şirkette süt odaları kurarak yaklaşık 40 binin üzerinde çalışan anneye ulaştık. Elde ettiğimiz başarılar sonucunda ise Orta Doğu’da da projeyi hayata geçirdik. Gurur duyduğumuz bu projemiz; 2022 Farkındalık Ödülleri’nde ‘Kadın İstihdamı ve İşte Fırsat Eşitliği’ kategorisinde ‘Kadın Dostu Marka Ödülü’nü ve 2018 yılında Sürdürülebilirlik Akademisi’nin düzenlediği Sürdürülebilir İş Ödülleri’nde ‘Kadının Güçlendirilmesi’ kategorisinde ödül aldı. Ayrıca bu projemizle, Ülker Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadı’nda oluşturulan Emzirme ve Bebek Bakım Odası, ‘Dünya’da İlk Anne Bebek Dostu’ Stadyumu unvanını kazandı.
Philips’in tüketici sağlığı çözümlerinde sürdürülebilirlik aksiyonları ve sürdürülebilirlik hedeflerinden bahsedebilir misiniz?
Lider bir sağlık teknolojileri şirketi olarak sürdürülebilirlik DNA’mızda yer alıyor. Kendimizi kuruluşumuzdan bu yana sürdürülebilir iş yapmaya adadık. Gezegenimize, toplumumuza, çalışanlarımıza, tüketicilerimize ve tüm paydaşlara karşı sorumluluğumuzun bilincindeyiz. Bu kapsamda amacımız 2030 yılına kadar yılda 2,5 milyar insanın hayatını iyileştirmek.
Sürdürülebilirlik Hedeflerimizi Birleşmiş Milletler’in Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri ile uyumlu olarak belirledik; çevresel, sosyal ve yönetim olmak üzere 3 alana odaklandık. Çevresel hedeflerimiz doğrultusunda operasyonlarında karbon nötr hale gelen dünyadaki ilk sağlık teknolojileri şirketlerinden biri olma unvanımızı koruyarak, Bilim Temelli Hedefler girişimiyle paralel olarak küresel ısınmayı 1,5°C’de sınırlandırmak için tüm tedarik zincirimizde karbon emisyonunu azaltmayı önceliklendiriyoruz. Aynı zamanda, gelirlerimizin %25’ini döngüsel ürün ve çözümlerden elde etmek, döngüsel uygulamaları tesislerimize entegre etmek, ürünlerimizi %100 EcoDesign standartlara uyumlandırmak ve sıfır atık da hedeflerimiz arasında yer alıyor.
İlk yorum yapan olun