SPIDER-MAN: FAR FROM HOME (ÖRÜMCEK ADAM: EVDEN UZAKTA)

Spider-Man: Far From Home, Peter Parker/Örümcek Adam’ın 17 yılda 3. Aktörle 7. Beyazperde uyarlaması.

Film, MCU’nun 3. Safhasının resmi olarak son filmi olsa da, bana göre bu tam olarak doğru değil. MARVEL PHASE 3’ün görkemli rekor canavarı kapanış filmi Avengers : Endgame filmidir. Bu film de onun sonrasında başlayan, ayrı değerlendirilmesi gereken solo bir Örümcek Adam macerasıdır.  

En baştan şunu söylemeliyim : Çizgi roman dünyasının özellikle de Marvel’in en sevilen, tarih boyu en çok tanınan ve okunan serisi Örümcek Adam’ın Tony Stark (Iron Man/Demir Adam)’ın bu kadar çok gölgesinde bırakılması çok yanlıştır. Tamamen de tarihin bir cilvesidir.

Marvel, 21. Yüzyılda tüm haşmetiyle Hollywood dünyasına girmeye karar vermişti ama 1990 larda şirketi neredeyse iflasa sürükleyecek hatalı kararlar zincirinin bir halkası olarak bazı ana karakterlerinin film hakları artık kendinde değil, Fox ve Sony’ye satılmış idi. Bunların en önemlisi de grubun amiral gemisi Örümcek Adam’dı. Bunun yanı sıra tüm zamanların en popüler süper kahramanlar ekiplerinden X-Men ve Fantastic Four da Marvel’den Fox’a geçmişti. Keza son yılların gözdesi Deadpool da.

Bu nedenle Marvel, MCU’yu (Marvel Cinematic Universe) elindeki kahramanlar arasından teknolojik çağımıza en yakın duran kahraman olan Iron Man ile başlattı. Burada harika bir kasting yapıldı. Uzun zamandır alkol-uyuşturucu problemleri ile boğuştuğundan gözlerden ırak ama yetenekli Robert Downey Jr tam bir “Demir Adam”a dönüşerek 2008 de beyazperdede endam-ı boy eyledi.

Ö.Adam : Evden Uzakta, şimdiden (enflasyon göz ardı edilirse) en çok iş yapan Örümcek Adam filmi olmayı başardı. Ancak, hala en başarılı Spider-Man filmi Sam Raimi’nin 2004’teki Spider-man 2’sidir. Geçen sene animasyon dalında Oscar alan “Spider-Man : Into The Spider Verse” de çok başarılı bir uyarlamaydı.

Bu filmde benim gibi emektar Örümcek Adam hayranlarının hiç hoşuna gitmeyecek önemli nokta şu (ilk filmde olduğundan da fazla olarak) : Demir Adam’ın filmde çok baskın bir rolü var. Hem de ölü olduğu halde !!!

Marvel, güvenli sularda yüzmek için çizgi romanları sinema dünyasından takip eden bu yeni kuşak için en ön plandaki, en ünlü kahraman yapılan Demir Adam’ın gölgesine sığınmaya çalışmış film boyunca.

Ancak bir yandan da, benim gibi 80 lerden bu yana eski bir Örümcek Adam hayranıysanız yadırgayacağınız noktalar çok. Sırf her kesim ve ırktan insana hitap ederek gişeyi artırmak amaçlı ABD’nin iki yüzlü politik doğruculuğundan dolayı Örümcek Adam evreni ile gereksiz yere oynanmış. Yan roldeki genç oyuncuların hemen tamamı başarılı genç oyuncular olsa da, örneğin  şişman arkadaşı latin Ned olmamış. Ned, gazeteci iken ileride tanıyacağı sarışın bir adamdır. Dengesizdir, hatta ileride Hobgoblin olarak suç Baronu Kingpin’in emri altında Spider-man ile savaşacaktır.

Muhteşem bir kızıl model olmaması bir günah olan MJ (adı bile Mary Jane değil !) ve daha da kötüsü iyi aktörlüğüne rağmen Hintli görünümlü ve fiziksel değil de sözel bir kabadayı olarak çizilen bir Flash Thompson çok yanlış seçimler bana göre. Oyunculuk değil ama karakter çizimi açısından.

Bunların hepsi politik doğruculuk ve ırkların çeşitliliği adına Spider-Man’e evrenine ihane etmektir. Tabii ki, Spider-Man’in ortaya çıktığı 60 lı yıllarda ABD, beyazların Amerika’sıydı ve bazı minor ayarlamalar yapılabilirdi bu haksızlığı gidermek için. Ancak, bu değişiklikler kör gözüne parmağım abartılmış.

Örümcek Adam’ın en önemli gücü olan örümcek hissi bazen varmış bazen yokmuş gibi davranılması senaryoya ve film serisine zarar vermekten başka bir işe yaramıyor.

İlk defa New York şehri dışında gözüken bir Örümcek Adam var karşımızda.

İlk film nasıl 80 lerin neşeli John Hughes gençlik filmleri havasında ise, bu film de 80 lerin Avrupa seyahati yapan Amerikalıların komik hikayeleri tadında gelişiyor.

Filmin kötüsü rolünde Jake Gyllenhaal çok başarılı ama yani Mysterio ile ilgili sürpriz, Örümcek Adam dünyası ile minimum ilişkide olan biri için bile sürpriz olmaz.

Filmin asıl sürprizleri, artık Marvel’in “iyice ustalaştığı mı; bazen abartıp saçmaladığı mı” desem post-credit sahneleri. 2 sahne de oturup 2 saat izlediğiniz filmi gözünüzde (özellikle sonunda bağlandığı noktayı) tamamen değiştiriyor. Keşke bunu filmin içinde verselerdi diyor insan. Amaç tabii seyircinin 2. Kez filmi izlemeye yöneltmek olabilir ki, bunu yapan olmuştur da.

Tam bir yaz eğlence-aksiyon filmi olmuş ama Disney’e geçmiş bir Örümcek Adam serisinin artık yetişkinlere hitap eden çok iyi bir Örümcek Adam filmi yapabileceği çok şüphelidir.

SinemaDem iyi seyirler diler.

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*