Stoklu çalışmalarımız sayesine indirim marketleri ile rekabet edebiliyoruz

Mustafa Öz / Özler Ticaret - Bodrum

Öncelikle kendinizden, firmanızdan ve bugüne kadarki kariyerinizden bahseder misiniz?

1963 yılında Bodrum’da doğdum. Ticaret Lisesi mezunuyum ve bu mesleği babamdan devralarak devam ettiriyorum. Babam zamanında bayiliğe AEG ile başlamıştık ve bir süre kardeşimle ve abimle birlikte çalıştık. Sonrasında yollarımız ayrıldı ve ben 1995 yılından bu yana Bodrum’da Bosch ve Uğur bayisi olarak faaliyet gösteriyorum. Ayrıca Mobilya ve karışık ürünlerin olduğu bir yapı ile de hizmet veriyoruz. Şu anda Mumcular, Milas ve Bodrum’da 2 Bosch, 2 Uğur ve 3 mobilya mağazamız olmak üzere toplam 7 mağazamız bulunuyor.

Bölgenizden genel olarak bahseder misiniz?

Bölgemiz turizm açısından oldukça hareketli. Bunun yanında inşaat sektörü de epey gelişmiş durumda. Milas tarafında tarım ve balıkçılık da önemli bir gelir kaynağı. Müşteri portföyümüz geniş; yani herkese hitap edebiliyoruz.

Tüketiciler neden sizi tercih ediyor? Müşterilerinize ne gibi farklılıklar sunuyorsunuz?

Amacımız her zaman müşteriye kaliteli ürün sunmak. Müşteri bizi aradığında her zaman yanıt alabiliyor. Sevkiyatlarımızı ücretsiz yapıyoruz ve satış sonrası ilişkilerimiz çok güçlü. Bizim için müşteri memnuniyeti yalnızca ürün satmakla sınırlı değil; satış sonrası hizmet de en az satış kadar önemli.

Genel sektörel sorunlar nelerdir? Bunlara karşı çözüm önerileriniz nelerdir?

Günümüzde adım başı market açılıyor. Bu durum doğrudan bizi etkilemese de diğer sektörlerin gelirlerinin düşmesi ister istemez bize de yansıyor. Marketler genellikle birkaç ürünle fiyat rekabetine giriyor, hatta ellerinde stok olmasa bile fiyat düşürüp müşteriyi cezbediyorlar. Bu da işleri zorlaştırıyor. Biz ürün tedariğini, seçerek, araştırarak yapıyor ve stoklu çalışıyoruz. Depolarımız sayesinde Bodrum’da işimizi sürdürebiliyoruz. Böylelikle fiyat açısından rekabet edebiliyoruz ve hizmet olarak da onlardan öndeyiz. Ancak servis tarafında zorluklar yaşıyoruz. Turizm sezonu dışında, kış aylarında servisler yeterince kazanamıyor ve eleman sıkıntısı ortaya çıkıyor.

Bu iş sizce gelecekte sürdürülebilir mi?

Bölgesel ve yerel firmalar işi sürdürebilir. Ancak büyük şirketlerin uzun vadede bu işi kendilerine yönlendireceğini düşünüyorum. Satış yaparken müşterinin bilgilerini kanunen alıyor ve yukarıya gönderiyoruz. Önümüzdeki yıllarda model yenileme gibi taleplerle bu bilgileri kullanacaklar.

Bu mesleği severek mi yapıyorsunuz?

62 yaşındayım ve halen bu işi büyük bir keyifle yapıyorum. Müşterilerimizle aile gibi olduk; bu bizim en büyük motivasyon ve enerji kaynağımız. Tabii sektörün sorunları da var. Özellikle kotalar, yıllık büyüme hedefleri ve hedef belirleme yöntemleri bazen mantıksız olabiliyor. Örneğin, geçen yıl büyüme hedefi %10 iken bize %40 hedef koyulması anlamlı değil. Benim hedefim sattığıma göre belirlenmeli, depoma koyduğum ürünle değil. Firmalardan bayilerini de düşünmelerini isterim. Piyasa çok rekabetçi ve bayiler olmadan iş yürümüyor.

Hedefleriniz nelerdir?

Amacım işimi sağlıklı büyüme ile, çocuklarımla birlikte sürdürmek. Doğru yerde ve zamanda büyümeyi tercih edeceğiz. Eskiden müşterilerimiz zam gelecek diye ürün alırdı, şimdi ise zam gelmeyecek diye alıyorlar. Marka satmanın ya da karışık ürün satmanın da kendine göre avantajları var. Marka satmanın avantajı, marka algısının yüksek olmasından dolayı müşteri portföyümüz genişliyor. Karışık ürün satmanın avantajı ise ciromuzu artırıyor. Biz firma olarak bu iki avantajı dengeli bir şekilde kullanıyoruz.

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*