Gençlerin bu mesleğe yönlendirilmesi gerekiyor; aksi takdirde sektörde eleman bulunamayacak ve hizmet pahalı olacak

Kendinizden ve kariyerinizden bahseder misiniz?

45 yaşındayım, 3 çocuk babasıyım ve Kartal Beyaz Eşya’nın sahibiyim. Ticaretle uğraşan 3 kardeşiz. Aslen Adıyamanlıyız ve yaklaşık 38-40 yıldır Didim’de yaşıyoruz. Dedelerimiz, Atatürk Barajı yapıldığında bölgedeki istimlaklar sebebiyle buraya yerleşmiş. Köken olarak çiftçi olan ailemiz, Didim’e gelince esnaflığa adım atıyor. 1988 yıllarında amcalarım Didim’e gelerek ticarete başlıyor. Babam 2000 yılında beyaz eşya sektörüne adım atıyor. Daha önce ailede ortaklı bir yapı vardı ve beyaz eşya, tüp, mobilya gibi farklı alanlarda faaliyet gösteriliyordu. 2003 yılında abimin üzerine ticareti açtık ve her kardeş kendi çocuklarıyla işlerini yürütmeye başladı. Lise mezunuyum ve bizim gibi esnaflar için ticarete başlamak en iyi yol. Zaten ticaretin kendisi bir üniversite niteliğinde. Kartal Beyaz Eşya, 2003 yılında kuruldu ve şu anda 2 mağazamız bulunuyor; birisi mobilya üzerine, diğeri beyaz eşya ve elektronik ürünleri karışık şekilde sunuyor.

Mağazalarınızın özellikleri nelerdir?

Mağazalarımızda karışık satış yapıyoruz. Divan Ev ve ABC gibi mağazalarımız da mevcut. Burada da beyaz eşya ürünlerini tek bir çatı altında karışık şekilde sunuyoruz. Daha önce münhasır bayiliklerimiz de vardı; fakat karlılık anlamında karışık mağaza modeli bizim için daha avantajlı. Böylece müşteriye her türlü alternatifi sunabiliyoruz. Özellikle kriz dönemlerinde karışık mağazalar daha çok tercih ediliyor.

Müşteriler neden sizi tercih ediyor?

Uzun süredir bölgede bulunmamız ve istikrarımız güven unsuru oluşturuyor. Hizmet kalitemizi her zaman aynı standartta sunuyoruz. Müşterilerimiz güvenilirlik ve hızlı hizmeti önemsiyor. Yazlık bölgede insanların zamanı kısıtlı, bu yüzden hızlı hizmet talep ediyorlar. Fiyat odaklı değil, güvene dayalı alışveriş yapıyorlar. İhtiyaç duyduklarında taksit imkânı sağlıyor ve güvendiğimiz insanlara sınırsız kredi açabiliyoruz. İnsanları tanıyıp, ona göre hizmet vermek bizim için önemli.

Bu mesleği severek mi yapıyorsunuz? Geleceği nasıl görüyorsunuz?

Evet, çok severek yapıyoruz. Son dönemde enflasyonist düzen işleri zorlaştırıyor; masraflar arttı. Ancak işimizin başındayız ve sürdürüyoruz. Çocuklarımız da bu işi devam ettirmek istiyor. Bizler ticaret misyonumuzu büyük ölçüde tamamladık; fakat bu mesleğin devamlılığı ailemiz için önemli. Sektördeki genel sorunlar nelerdir? Enflasyonist düzen, fiyat istikrarının olmaması ve nitelikli eleman bulma sıkıntısı sektörde öne çıkan sorunlar. Dükkân sahiplerinin yüksek kira talepleri de bazı işletmeleri zorluyor. Genel ekonomik düzen, özellikle küçük esnaflar için zorluk yaratıyor.

En çok çalışmayı sevdiğiniz firma ya da marka hangisi?

En sevdiğim firmalardan biri Seren DTM’dir. Hem distribütör bir firma olarak ticarette çok güçlüler hem de güvenilirler. Bunun dışında başka markalarla da çalışıyoruz ister toptan ister doğrudan firma üzerinden olsun birçok ürünü kolaylıkla temin edebiliyoruz.”

Hedefleriniz nelerdir?

Şu anda 3 mağazamız var, ancak nitelikli eleman bulmakta zorlandığımız için 2 mağazaya düşmeyi planlıyoruz. Gençlerin bu mesleğe yönlendirilmesi gerekiyor; aksi takdirde sektörde eleman bulunamayacak ve hizmet pahalı olacak. İki mağaza ile daha iyi hizmet verebileceğimizi düşünüyoruz. Bu iş, çocuklarımıza kalacak ve biz bayrağı onlara devretmek istiyoruz.