Nereden nereye?

İzmir Ticaret Odası Beyaz Eşya Komitesi Üyesi Metin Aztekin

Tam tamına 41 yıl sürdürdüğüm beyaz eşya satıcılığı mesleğimde çok enteresan süreçleri görmek biz yaşlardakilere nasip oldu. Dışarıdan bakıldığında pırıl pırıl beyaz eşya-elektronik mağazalarımız, içeride iyi giyimli satıcılar ve elektronik ve beyaz eşyaların süslediği güzel mekanlarımız var. Bu sebepten dışarıdan bakan gözler, “Ben de bu işi yapayım, çok kazançlı” diye bu iş dalına girmek istemişlerdir. Ama meşhur söz içi beni, dışı seni yakar bizim işler için söylenmiş ve tam oturmuş bir söz gibidir.

İşin aslında ise, siyasilerin her gün değiştirdiği ekonomik programlar sayesinde normal bir sosyal yaşamı elde edemedik. Her zaman gelecek kaygısı içinde bir ticari yaşam sürdürdük. Beyaz eşya sektörünün “ALTIN” yıllarını yaşadığı ve bizlerinde bolca para kazandığı süreç 1982–1996 yılları arası altın çağımızdı. Bu dönemde müthiş bir ürün talebi vardı, kısaca biz ürünleri sırada ve yok satıyorduk. Zaten bu dönemi yaşamış satıcılar her zaman bu dönemin hatırına ve tekrar o günlerin özlemi ile mesleklerinin zorluklarına göğüs germişler ve beklenti içinde olmuşlardır. Daha sonraki yıllar ise (1998– 2004 yılları arası) satıcılar için “GÜMÜŞ” yıllarımızdı. Bu dönemde birbiri ardı sıra açılan AVM’ler ve bunların içerisindeki yüksek kiralı beyaz eşya- elektronik mağazaları pazardan pay almaya başladı. Son dönem ise bugünlere kadar geldiğimiz “BRONZ” dönemimizdir. Bu dönem firmaların para kazanmayı ikinci planda tuttuğu ve firmasını yaşatabilmek adına korumaya geçtiği ve ne kazanırsa buna da şükür, Allah bereket versin dediği dönemdir.

Peki neden Altın bir dönemden Bronz döneme kadar düşüldü? Bunun tabii ki pek çok sebebi var. Ben burada bazılarını kısaca yazayım. Öncelikle internet üzerinden %0 pazar payı ile başlayan, her geçen gün artan rekabet ve şansımızı azaltan satışlar. İnternet üzerinden satış yapan firmaların giderleri bir mağaza ile kıyaslandığında çok düşük kalmaktadır. (Kira,Vergi, Eleman, Elektrik, Su, Nakliye vs.) Bunun yanı sıra AVM ve de zincir mağazaların hakları olmamasına rağmen orman kanunu ile her türlü ürünleri satabilmeleridir. Maddi güçleri sebebiyle çok fazla adetli sipariş ile uygun fiyat ve şartlarda ürün alarak mahallelerin her köşesinde satabilmeleridir.

Ülkemizde açılan dış sermayeli elektronik ve beyaz eşya mağazaları da sermayenin gövde gösterisi yapıldığı bir alan yaratmaktadır. Bayilerin diğer bir sorunu da taksit sayısının sınırlandırılması olmuştur. Benim burada değinmek istediğim çok önemli bir konu da BAYİLİK sisteminin yaşatılması için neler yapılmasının tartışmaya açılmasıdır. Şahsi fikrim uzun yıllardır üretici ve bayiler arasında hem gönül bağı oluşmuş, hem de bayi ve üretici bu işten para kazanmaktadır. İki tarafın memnun olduğu bir sistem böyle devam ederse ÇÖKER.

Burada bayilerin yapabileceği veya pozisyon alacağı bir durum yoktur, çünkü bayi aldığı ürünü valör’üne göre çekini keserek veya DBS ile direk ödemektedir. Ayrıca firmada da doğal olarak teminatları da durmaktadır. Burada görev bayilik sistemine devam eden firmalara düşmektedir. Nasıl mı? Anlatalım öyleyse. Öncelikle bayinin ekonomik yapısına dış göz ile bakarak destek verilmesi gerekir. Bu bayinin ne kadar kazandığı ve bu kazancın bayiye yetip yetmediğinin araştırılması ile olur. Kısacası bayi ile daha iç içe bir ticaret ortamı oluşturulmalıdır. (Bunu başka bir yazımda daha detaylı açıklayabilirim.) Bunun yanı sıra bayinin sattığı ürünlerin internet satışlarında aynı model olarak yer almaması gerekir. (Bunun kontrolü aslında çok kolaydır) Ancak üreticiler arka kapıdan yapılan ve satış ihtiyacı sebebi ile bunu bilerek engellememektedirler. Bayilik sistemi yukarıda da dediğim gibi iki tarafın da mutlu olduğu bir sistem olarak devam edecekse bunu sadece ÜRETİCİ firmaların önlemleri sağlayacaktır. Uzun yıllar köşe yazılarım ile sizlerle birlikte olduğum dergim bugün de bana bir sayfa ayırdı, ancak ben fazla zamanınızı almadan sözlerime son vermek isterim. Yıllar içerisinde ALTIN, GÜMÜŞ ve BRONZ dönemlerini yaşayan beyaz eşya satıcılığı ve BAYİLİK sisteminde önümüzdeki günlerde TAŞ devri dönemine dönmek istenmiyorsa ACİL önlemler alınması şarttır. Selam ve sevgilerimle…

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*