COVID-19 tüm sektörleri olduğu gibi perakendeyi de yeniden şekillendiriyor

Fakir Hausgeräte Türkiye Satış ve Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı

Erdoğan Kalkan

Covid-19 salgını sağlığın haricinde ekonomik olarak da derin etkiler yaratıyor. Özellikle perakende sektörü salgından yakın derecede etkileniyor. Sizce salgının perakendeye etkisi nasıl oldu?

Koronavirüsün çok kısa bir süre içerisinde tüm dünyayı etkisi altına alması her ne kadar tüm sektörleri etkilese de bazı sektörleri daha da derinden etkilediğini söyleyebilirim. Perakende sektörü de bunlardan biri… Salgın önlemleri kapsamında kamu sağlığı için mağazaların kapatılması gibi acil durum önlemlerinin alınmasıyla en hızlı etkilenen sektörlerden de olduğunu belirtmeliyim.

Güncel idari tedbirler ve daha öncesinde başlayan tüketicilerin koronavirüs sebebiyle toplu alanlardan bilinçli olarak kaçınması, özellikle birçok mağazanın bir arada bulunduğu AVM ve cadde mağazalara giren müşteri sayısını da doğrudan olumsuz yönde etkilemiştir. Dolayısıyla, mağazalardan beklenilen ticari verimin elde edilememesi kiracı olarak yüklenilen edimleri ağırlaştırdı, kira ilişkisinin sürdürülebilirliğini ve mağazaların devamlılığını tehlikeye düşürdü.

Bugüne kadar sektörün ana konusu olan offline tüketici bağlılığı salgın döneminde derin yara almıştır. Online sistemini daha önceden güçlendirmiş markalar, pandemi döneminde bir nebze de olsa yarasını sarmıştır. Ama hazırlıksız yakalanan firmaların durumu gerçek anlamda zor.

Perakende sektöründe; salgın sebebiyle tedarik zincirlerindeki aksamalar, mağazacılık tarafında satışların düşmesi, kira ilişkilerindeki problemler, istihdam alanında yaşanan komplikasyonlar sektörün acil çözüm üretmesini gerektiren konuların başında geliyor.

Dünya ekonomisini sarsan 2008 krizinde ve takip eden kriz yılları boyunca hayatta kalmak pazar hakimiyetinden çok daha önemli bir konu halini almıştı. O dönem ayakta kalan işletmelerin ortak noktası ise hayatlarını tehdit eden riskleri almamalarıydı. Bu dönem için de en önemlisi riski minimize ederek yola devam etmek olacaktır.

Covid-19 salgını sonrasında perakende dünyası nasıl değişecek ve şekillenecek?

COVID-19 iş dünyasında tüm dengeleri neredeyse bir gecede değiştirdi. Salgının gerek toplum gerekse ekonomi üzerinde etkisinin boyutlarının ne olacağı henüz net değil. Ancak, yaşananlara bakılarak bazı öngörülerde bulunabiliriz.

Personel, operasyonlar, tedarik zinciri, gelir ve gider gibi değişken faktörleri göz önüne alırsak perakende sektörünün ciddi anlamda değişeceğini söyleyebilirim.

Perakendecilerin geliri, duruma bağlı olarak olumsuz etkilenecektir. Öte yandan, müşteriler alışverişe gitmek için evden çıkmak yerine online alışveriş yaparken bu alanda faaliyet gösteren şirketlerin satışları da nispeten artacaktır.

Firmaların değer zincirini oluşturan tüm paydaşların bu salgından etkilendiklerini unutmadan alternatif tedarik ve satış kanallarını belirleyerek tedarik zincirlerinin her bir alt fonksiyonu için yeni normali belirlemeleri gerekiyor.

Yeni normalin belirlenmesi, talep odaklı bir planlama yapılmasıyla mümkün. Güncel tedarik, satış ve üretim planlarının gözden geçirilerek mevcut talebe göre revize edilmesi ile hammadde israfı ve atıl üretimin önüne geçilmelidir. Tedarik zincirinin etkin yönetimi için daha hızlı ve detaylı takip yapılmalıdır. Böylece pazarın durumuna anlık tepki vermek için hazırlıklı olunabilir. Pazardaki talebi karşılayacak yeni ürün ya da hizmet geliştirilmesi gibi stratejik hamleler de çok önemli olacaktır.

Tüketicilerin davranışlarında nasıl değişiklikler bekliyorsunuz? Sizce perakende firmaları buna karşılık nasıl hareket etmeliler?

Zorlu süreçlerin iş hayatı ve toplumsal hayat üzerinde kalıcı sonuçları olacağına inanıyorum. Bu süreç devam ederken, geleceğe hazırlanmak için katma değer yaratacak konularda biraz daha derinleşmek fayda yaratacaktır.

Tüketicinin ürün bulma ve sevkiyat konusundaki beklentilerine göre iş modelini gözden geçirmek ve buna göre doğru algıyı oluşturmak, online, offline ve çoklu kanal operasyonunda bulunan tüm perakendecilerin en öncelikli konuları arasında yer almalıdır.

Koronavirüsün neden olduğu talep yıkımı pek çok sektörde gelirleri önemli ölçüde aşağıya çekecektir. Dolayısıyla gerçekçi gelir beklentileri belirlemek adına perakendecilerin mevcut müşterilerini, gelir tahminlerini ve iş modellerini ayrıntılı bir şekilde gözden geçirirken, maliyetleri de objektif bir şekilde belirlemesi gerekiyor.

Organizasyonların mevcut stoklarını etkin kullanmaları ve tedarik zincirlerini uçtan uca mevcut konjonktürel durumdan kaynaklanan risklerini optimum seviyede tutarak yönetmeleri önem arz etmektedir.

Salgın sonrasında AVM’ler, satış ve dağıtım kanalları ve bayi teşkilatlarında da önemli değişimler bekleniyor. Sizce satış, pazarlama ve dağıtımda nasıl bir dünya bizi bekliyor?

COVID-19 salgını tüm sektörleri olduğu gibi perakendeyi de yeniden şekillendiriyor.

Perakendeciler, mağaza çalışanları veya alışveriş yapanların virüs bulaştırma riskini minimize etmek için bazı çözümler hayat geçirmek zorunda kalacaktır. Fiziksel mağazalarda kasiyersiz kasa sayısını artırmak, mobil ve temassız ödeme seçeneklerinde artış, mağaza içerisinde mobil veya akıllı sepet gibi uygulamalarla self servis alışveriş, sağlık riski altındaki müşterilere özel saatlerde hizmet gibi birçok uygulama daha fazla hayatımıza girecek gibi gözüküyor.

Yapılan araştırmalara göre online alışveriş yapanların %41’i eskisine göre internet üzerinden alışverişini artırdı. Bu oranın içerisinde ilk defa online alışveriş yapanlar da var. Online ortamda alışveriş yapanların %49’u pandemi sonrasında da internet üzerinden alışverişe devam edeceklerini belirtmiş bulunuyor. Bu da gerçekten online perakende pazarının normal seyrine göre daha fazla artacağını gösteriyor.

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*