Sersim olarak tüketicilere özelleştirilmiş ürünler sunabiliyoruz

Sersim Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Ustaoğlu

“Her ülke kendine özgü bir renge sahip; geleneklerimiz, tercihlerimiz ve alışkanlıklarımızla dünyanın çeşitliliğini oluşturuyoruz aslında. Biz de bu renklere yakışır ürünlerle karşılık veriyoruz. Bölgelerin tüketim alışkanlıklarına ve tercihlerine göre özelleştirilmiş, farklılaştırılmış ürün tercihleri sunabiliyoruz.”

Beyaz eşya sektörünün en önemli oyuncularından olan ve hem yurt içinde hem de dışında geniş bir alanda faaliyetlerini sürdüren Sersim’in faaliyet alanları ve yapılanmasından bahseder misiniz?

Sersim, sektöre 1977’de adım attı ve o günden bu yana sürekli kendini geliştirerek bugün beyaz eşya alanında dünya genelinde 1.200’den fazla markaya üretim yapan, güçlü bir çözüm ortağı haline geldi. Solo pişirici ürünleri, ankastre setler, derin dondurucular, ticari ve ev soğutucular gibi geniş ürün yelpazesi ile faaliyet gösteriyoruz. Şirketin yapılanması oldukça dinamik ve müşteri odaklı. Her projeye özel çözümler üretiyor, hızlı sevkiyat kabiliyeti ve kaliteli üretimiyle sadece ürün değil, güven de sunuyoruz.

Hangi faaliyet alanlarında, hangi markalar özelinde hizmet sunuyorsunuz?

Sersim olarak beyaz eşya sektöründe hem kendi markalarımızla hem de OEM üretim iş birliklerimizle sektörün en aktif oyuncularından biriyiz. Tasarım ve üretim süreçlerinin her aşamasında bizim imzamız olan Tecna ve Usto markaları da bugün pazarda kendine sağlam bir yer edinmeye başladı. Ayrıca geçmişi uzun yıllara dayanan, global ölçekte bilinirliğe sahip, köklü bir beyaz eşya markası da son dönemde Sersim bünyesine dahil edildi. Diğer yandan; dünya çapında tanınmış, sektörünün öncüsü olan birçok global marka için de OEM üretim gerçekleştiriyoruz. Bu sayede hem kendi markalarımızla hem de güçlü iş birliklerimizle pazarda çok yönlü bir duruş sergiliyoruz.

Sizi rakiplerinizden ayıran temel özellikleriniz nelerdir?

Sektördeki güçlü konumumuzu ve farkımızı yetenekli, alanında donanımlı ve çözüm odaklı ekibimiz ve müşteri taleplerine uyum sağlayabilme esnekliğimiz ile pekiştiriyoruz diyebilirim. Uzun yıllardır birlikte çalıştığımız lider global markalar ile güvene dayalı bir bağ oluşturduk ve bu bağın bize kattığı profesyonellik; samimiyeti kaybetmeden iş ortaklarımıza güven duygusu sağlayabilmemize de olanak sağladı. Öte yandan; ülke genelinde zorlu ekonomik koşullardan geçtiğimiz 2024 yılını dahi büyüyerek, yeni yatırımlar yaparak, yenilikçi teknolojileri ürün gamımıza katarak kapatmış olmamız da bu güven bağını sağlamlaştırmaktadır.

150’den fazla ülkeye ihracat yapıyorsunuz. Bu alandaki çalışmalarınızdan bahseder misiniz?

Bildiğiniz gibi, her ülke kendine özgü bir renge sahip; geleneklerimiz, tercihlerimiz ve alışkanlıklarımızla dünyanın çeşitliliğini oluşturuyoruz aslında. Biz de bu renklere yakışır ürünlerle karşılık veriyoruz. Bölgelerin tüketim alışkanlıklarına ve tercihlerine göre özelleştirilmiş, farklılaştırılmış ürün tercihleri sunabiliyoruz.

Yakın dönem yaptığınız ve önümüzdeki dönemde yapacağınız yatırımlar nelerdir? Nasıl bir strateji ile hareket ediyorsunuz?

Yakın dönemde, özellikle Ortadoğu pazarının büyük ilgisini çeken yeni buzdolabı yatırımlarımızı hayata geçirerek üretim ve sevkiyat süreçlerine başladık. Bildiğiniz gibi serbest bölgede 215.000 m2’lik pişirici ve soğutucu üretimi yapan fabrikamız mevcut. Şu anda ise bulaşık makinesi üretimi için 50.000 m2’lik ayrı bir fabrika kurma çalışmalarımız devam etmektedir. Bu yatırımlar, pazar taleplerine hızlı yanıt verme ve ürün portföyümüzü genişletme stratejimizin temel taşlarını oluşturuyor. Ayrıca organize sanayi bölgesinde de 25.000 m2’lik fabrika alımı ile iç piyasa pişirici ürünlerinin üretimine mayıs ayı itibari ile başladık.

Dijital dönüşüm alanında da ciddi çalışmalarınız bulunuyor. Bu alanda nasıl bir yol izliyorsunuz?

Son iki yılda geçtiğimiz ERP ve CRM sistemleri, süreçlerde şeffaflık ve verimlilik sağlayarak dijital dönüşüm kapasitemizi artırdı diyebiliriz. Bu sayede hem süreç optimizasyonu sağladık, hem daha iyi Pazar-maliyet-karlılık analizlerine sahip olduk. Yeni ürünler ve projelere ilişkin riskleri değerlendirmek amacıyla Ar-Ge departmanında Failure Mode and Effects Analysis (FMEA) yöntemini aktif olarak kullanmaktayız. Bu süreci yapay zekâ destekli çözümlerle güçlendirmek üzere çalışmalara da devam ediyoruz. Tabii bu dijital dönüşümü, ürünlerimize de yansıtarak Wİ-Fİ teknolojisini fırınlarımıza getirdik. Dijital dönüşüm yatırımları kapsamında elektronik kart fabrikamızı da kurduk.

Sersim olarak sürdürülebilirlik, çevre ve enerji alanlarında da önemli yatırımlarınız var. Bu alandaki çalışmalarınızdan bahseder misiniz?

Sürdürülebilirlik, bizim için vizyondan ziyade bir sorumluluk. Bu bilinçle; enerji, çevre ve sosyal alanda çok boyutlu bir sürdürülebilirlik stratejisi yürütüyoruz. ISO 50001 Enerji Yönetim Sistemi, ISO 14001 Çevre Yönetim Sistemi ve ISO 14064 Sera Gazı Hesaplama ve Raporlama Sistemi şirketimizde aktif olarak uygulanıyor. 2023 yılı karbon ayak izi hesaplamalarını tamamladık, 2024 doğrulama süreçlerimiz ise devam ediyor. Bugüne kadar 9 çevre, 9 enerji ve 41 sosyal sorumluluk projesini başarıyla tamamladık. 2021’den bu yana sahip olduğumuz Sıfır Atık Belgesi kapsamında tüm atıklarımızı lisanslı tesislerde geri dönüştürüyor, çalışanlarımıza düzenli eğitimler veriyoruz. Yıllık ortalama 3.100 ton tehlikesiz, 40 ton tehlikeli atığın geri dönüşümünü sağlıyor, plastik ve alüminyum fireleri bazı proseslerde %100 oranında geri kazanıyoruz. Enerji verimliliği alanında 1,5 milyon TL’lik yatırım gerçekleştirdik. Sadece pompa değişimiyle yılda 241.200 kWh tasarruf elde ettik. Fabrika çatımıza kurulan güneş panelleriyle aylık 435 MWh enerji üretimi hedefliyoruz. Bunun yanında, yeni nesil kompresörlerle basınçlı hava sistemlerinde %25’e kadar enerji azaltımı, LED sistemlerle ise aydınlatma enerjisinde %60 tasarruf sağlanması öngörülüyor. Yeni bulaşık makinesi fabrikamızda, fosil yakıtlı fırınlar yerine elektrikli infrared fırınlarla üretim yaparak hem karbon emisyonunu sıfırlıyor hem de verimli enerji kullanımı sağlıyoruz. Yağmur suyu ve gri su sistemleriyle atık su geri kazanımı, karbon filtreli emisyon sistemleri, merkezi soğutma ve proses suyu geri dönüşümü gibi projelerle doğal kaynak kullanımımızı minimumda tutuyoruz. Ürünlerimizde de sürdürülebilirliği odağa alıyoruz: Life test uygulamalarıyla ömürlerini uzatıyor, EPS Free ambalaj çözümleri geliştiriyor ve her bir ürünümüzde yüksek oranda sertifikalı geri dönüştürülmüş plastik (%23) ve metal (%17) hammaddelere yer veriyoruz. Ürünlerimiz, geleneksel kullanım yöntemlerine göre ortalama 115 litreye kadar su tasarrufu sağlayarak çevresel etkilerini azaltıyor. Tüm bu çalışmalar, sadece bugünü değil, gelecek nesilleri de düşünerek attığımız somut adımların bir göstergesi.

Önümüzdeki dönem için marka özelinde nasıl bir strateji ile hareket edeceksiniz?

Güncel tablomuzda, OEM markalı iş birliklerimiz daha ön planda ve markalı satışlarımız onu takip ediyor. Açıkçası önümüzdeki dönemde toplam hacmimizdeki markalı satışların oranını arttırmayı planlıyoruz. Tüm marka yatırımlarımız, pazarlama planlamalarımız ve pazarda edinmeye çalıştığımız yer bu hedefi destekler şekilde ilerliyor.

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*