Blueair markamızla sağlık ve iyi yaşam kategorisinde büyümeye devam ediyoruz

KnoHu İç ve Dış Ticaret A.Ş. / Kurucu Ortağı Kutay Ulutaş: "Blueair, ev kullanımı için olan ürünlerinin yanı sıra havalimanları, ofisler, okullar, hastaneler, bankalar, oteller, muayenehaneler, vb. kurumlar için rakiplerinin çok ötesinde profesyonel hava temizleme çözümleri de sunuyor. Ofislerde kullanılan klima sistemleri çoğunlukla içerideki havayı çeviriyor ve aynı havayı çevirdiği için bu durum özellikle salgın döneminde ciddi anlamda sağlık riski oluşturuyor. Öte yandan klima sistemleri havayı dışarıdan alsa bile ve/veya HEPA filtrelere sahip de olsa özellikle virüs, bakteriler ve ortamdaki kötü kokular konusunda bağımsız hava temizleyiciler kadar etkin olamıyor.”

Hava temizleyiciler, özellikle pandemi ile birlikte sağlığa olan ilginin artmasıyla pazar payını sürekli artırarak çeşitli ürünleri piyasaya sunuyor. Genel olarak hem dünya hem de Türkiye pazarını değerlendirir misiniz?

Ev aletleri sektörü içinde sağlık ve iyi yaşam kategorisinde bulunan hava temizleme cihazları giderek artan bir trendle büyümeye devam ediyor. Sağlık ve iyi yaşam sektörü içinde hava temizleme kategorisi dünyada çoğu ülkede birinci sıradayken, Türkiye’de aynı kategori henüz ikinci sırada yer alıyor. Pandemi süreci Türkiye’deki bu konuda bilincin hızlı bir şekilde artmasına neden oldu. Dolayısıyla Türkiye’de de önümüzdeki birkaç yıl içinde sektör büyüklüğü sıralamasının dünya ile aynı olacağını öngörüyoruz. Türkiye hava temizleme pazarının ise eş zamanlı olarak çok hızlı bir biçimde büyüyeceğini düşünüyoruz. Ülkemizin bu sektör içerisindeki küresel pazar payı nedir? Küresel pazara ciro büyüklüğü açısından bakacak olursak Çin, Amerika, Japonya, Hindistan, Kore en büyük pazarların başında geliyor. Hane başına en yaygın kullanım ise şu an Japonya’da. Asya pazarı, küresel pazarın büyük çoğunluğunu oluştururken, buna kıyasla Avrupa ülkeleri gerek ürünün yaygınlığı gerekse ciro büyüklüğü açısından henüz geriden gelmektedir. Avrupa pazarı içinde yer alan Türkiye ciro büyüklüğü ve ürün kullanım yaygınlığı açısından küresel pazarda en küçük orana sahiptir. Buradan sonuçla henüz yolun başında olduğumuzu rahatlıkla söyleyebiliriz.

Tüm dünyada ve ülkemizde hava temizleyicilere olan ilgi son dönemde oldukça artmış durumda. Bunun temel nedenleri nelerdir?

Özellikle pandemi ile birlikte insan hayatının önemi ve değeri daha çok sorgulanmaya başladı. Bunun sonucunda ise insanlar gerek yaşam kalitesini arttırmaya yönelik gerekse daha sağlıklı bir yaşam için katkı yapabilecek ürünleri tercih etmeye başladı. Hava temizleme sektörü Dünyada yükselen sektörlerin başında geliyor. Çünkü temiz havaya olan erişim her geçen gün daha da kısıtlı hale geliyor. Örneğin Dünyada maalesef her yıl hava kirliliği nedeniyle hayatını kaybeden ve 5 yaşın altındaki çocuk sayısı 543.000!. Dünya Sağlık Örgütü raporlarına göre hava kirliliği dünyanın en büyük çevresel sağlık risklerinden bir tanesi. Bunu destekler biçimde 2012’de yapılan bir çalışma, hava kirliliği nedeniyle bir yılda yaşanılan ölümlerin, aynı yıl sıtma, tüberküloz ve HIV/AIDS nedeniyle yaşanılan ölümlerin toplamından daha fazla olduğunu gösteriyor.

Türkiye’de tüketicilerin bu tarz ürünlere olan ilgisi ne durumda?

Soluduğumuz havanın kalitesi, içerisindeki zararlı partiküllerin miktarına bağlıdır. Zararlı partiküller içerisinde toz, polen, organik uçucu bileşikler, duman, kimyasal gazlar ve virüs ve bakteriler bulunuyor. Yaşanılan pandemi, havadaki virüs ve bakterilerin zararları konusundaki bilinci geçtiğimiz dönemde ciddi biçimde arttırdı. Öte yandan son zamanlarda özellikle televizyonların hava durumu yayınlarında yer alan hava kalite raporları ve akıllı cihazlardaki aplikasyonların sağladığı anlık hava kalite raporları da yine bu konudaki bilinci arttırıyor. Blueair’in de ücretsiz mobil aplikasyonu sayesinde Türkiye’de, bulunduğunuz yerdeki hava kalitesini anlık olarak görebiliyorsunuz. Buna paralel olarak maalesef hava kirliliğinin artmasıyla alerji astım gibi sağlık problemi olan kişilerde, çocuklarının veya bebeklerinin odasında hava temizleme cihazları kullanmak isteyen bilinçli ve eğitimli tüketicilerde veya özellikle evlerdeki küf, yemek kokusu gibi kötü kokulardan rahatsız olan kişilerde bu ürünlere olan ilgi artmaktadır. Bu ilginin önümüzdeki dönemde daha da artacağını düşünüyoruz.

Daha çok hangi özellikli hava temizleyiciler tercih ediliyor? Hangi ürünler teknolojik olarak ön plana çıkıyor?

Sektörde maalesef çok fazla bilgi kirliliği var. Pazardaki markalar da tüketiciyi yanlış yönlendirebiliyor. Bu konuda bir örnek vermek isterim. Hava temizleme cihazlarının performans kriterlerinden bir tanesi, cihazın bir saat içerisinde temizlediği toplam havanın hacmidir. Buna Temiz Hava Dağıtım Oranı (CADR) denir ve m2 ile değil m3/saat cinsinden ölçülür. Dünya standartlarına göre etkin temizleme sağlayabilmek için bir cihazın bulunduğu ortamdaki havayı saatte 5 kere yani 12 dakikada bir temizleyebilmesi gerekir. Piyasadaki birçok markaya baktığımızda, ürün özellikleri içerisinde Temiz Hava Dağıtım Oranı (CADR) vermekten kaçındığını veya sadece metrekare cinsinden bilgi verdiğini görüyoruz. Bu bir anlamda tüketiciye eksik bilgi verme anlamına geliyor. Bilinçli tüketiciler, Temiz Hava Dağıtım Oranı (CADR) yüksek, özellikle sessiz ve düşük enerji tüketimine sahip cihazları tercih ediyor. Blueair, ev kullanımı için olan ürünlerinin yanı sıra havalimanları, ofisler, okullar, hastaneler, bankalar, oteller, muayenehaneler, vb. kurumlar için rakiplerinin çok ötesinde profesyonel hava temizleme çözümleri de sunuyor. Ofislerde kullanılan klima sistemleri çoğunlukla içerideki havayı çeviriyor ve aynı havayı çevirdiği için bu durum özellikle salgın döneminde ciddi anlamda sağlık riski oluşturuyor. Öte yandan klima sistemleri havayı dışarıdan alsa bile ve/ veya HEPA filtrelere sahip de olsa özellikle virüs, bakteriler ve ortamdaki kötü kokular konusunda bağımsız hava temizleyiciler kadar etkin olamıyor. Blueair’in tüm ürünleri, giriş seviyesinden en üst seviyeye kadar, patentli HEPASilent teknolojisine sahiptir. Bu sayede tüm ürünlerimiz, havadaki 0,1 mikrona kadar olan tüm zararlı partiküllerin temizlenmesini çok düşük enerji tüketimi ve fısıltı sessizliğinde sağlar. 2020 yılı içerisinde lansmanı yapılan Blueair HealthProtect serisine ait bağımsız testler, cihazların 0,03 mikrona kadar olan zararlı partiküllerin temizlediğini gösteriyor. Gerek ev içi kullanım gerekse kurumsal müşterilerimiz Blueair’i üstün performansı, kalitesi, eşsiz dizaynı ve bir LED ampulden daha az enerji tüketimi nedeniyle tercih ediyor.

Hava temizleyici pazarının önemli oyuncularından biri olan Blueair, giderek genişleyen pazar payı ve son teknoloji ürünleri ile dikkat çekiyor. Şirketin kuruluşu ve faaliyet alanlarından genel olarak bahseder misiniz?

Blueair, ev ve profesyonel kullanım için dünyanın en önde gelen hava temizleme çözümleri üreticileri arasında yer alıyor. İsveç’te 1996 yılında kurulan Blueair, dünya çapında 60’tan fazla ülkede satılan yenilikçi, sınıfının en iyisi, enerji verimliliği yüksek ürünler ve hizmetler sunmaktadır. Unilever’in bir markası olan Blueair, finansal güç ve istikrarın yanı sıra küresel anlamda bir bilinirliğe sahiptir. Unilever’in bir parçası olmak sürekli sürdürülebilir büyümeyi destekleyen önemli faktörlerdendir. Blueair hava temizleme cihazları benzersiz İsveç tasarımıyla üstün özellikler sunar. Bu üstün özellikler dünyada akredite olmuş bağımsız kurumlar tarafından yapılan testlerle, saygın kuruluşlardan alınan en yüksek puanlarla ve ödüllerle desteklenir.

Şirket olarak pazarda bulunan rakiplerinizden farklılaşmak için neler yapıyorsunuz?

Neden tüketiciler Blueair ürünlerini tercih etsinler? Blueair’in marka temsilcisi olarak hava temizleme sektörü ve hava temizleme cihazları hakkında doğru bilginin tüketicilere ulaşmasını çok önemsiyoruz. Bu nedenle gerek online kanalda gerekse geleneksel kanalda özellikle detaylı bir şekilde doğru ve açıklayıcı içerik bilgisi paylaşmaya çalışıyoruz. Tüketiciler beş konuda bizi tercih ediyor.

1)Üstün performans

2) Fısıltı sessizliği

3) Çok düşük enerji tüketimi

4) Farklı boyutlardaki alanlara uygun geniş ürün gamı

5) Yaygın satış sonrası servis ağı Öte yandan sürdürülebilirlik Blueair’in çok önem verdiği bir başka konudur. Bu kapsamdaki şirketin hedefleri arasında tüm dünyada temiz havaya erişimi arttırmak ve bunu yaparken karbon salınımını düşürmek önde geliyor. Ayrıca Blueair temiz havaya erişim hedefleri doğrultusunda, 2016’dan beri Dünya’da 250.000’den fazla çocuğa hava temizleme cihazları ve koruyucu maskeler bağışlayarak çocuklarımızın temiz havaya erişimlerine yardımcı olmuştur. Türkiye’de de önümüzdeki dönemde bu kapsamda çalışmalar yapmak istiyoruz.

Öne çıkan ürünleriniz hangileridir?

Blueair bahsettiğim gibi hem ev kullanımı hem de kurumsal müşteriler için farklı seçenekler sunuyor. Blueair’in en teknolojik ve en yeni ürünü olan HealthProtect hem ev kullanımı hem de kurumsal kullanım için tercih ediliyor. Bu üründe kullanılan HEPASilent Ultra filtre sistemi, GermShield ve SpiralAir teknolojileri zararlı partiküllerden 7/24 korunmanızı sağlıyor. Ayrıca Blueair Healthprotect akıllı cihazlar vasıtasıyla Blueair aplikasyonu üzerinden uzaktan yönetilebiliyor, içerisinde bulunan hava kalite sensörleri sayesinde bulunduğunuz odadaki hava kalitesine göre tam otomatik olarak da ayarlanabiliyor. Ev kullanımı için öne çıkan diğer ürünlerimiz Blue serisi olarak adlandırılan, yüksek performanslı, çok düşük enerji tüketimine sahip, çok sessiz ve basit kullanım özellikleri olan ürünlerdir. Blue serisi değiştirilebilir ön filtre renkleri sayesinde odanızın dekorasyonuna uygun hale de getirilebiliyor. Kurumsal müşterilerimizin tercihi ise çok yüksek performansa sahip ve geniş alanları temizleyebilen Blueair PRO ve Blueair Classic serileridir.

Önümüzdeki dönem için genel çalışmalarınız ve büyüme stratejiniz nasıl olacak?

Biz Blueair Türkiye marka temsilci olarak, Blueair’in global stratejisi ile de uyumlu olacak şekilde, sürdürülebilir büyümenin doğru olduğunu düşünüyoruz. Buradan yola çıkarak adım adım global ekibimizle birlikte ilerliyoruz. 2021 yılında Türkiye’de satışa sunulan Blueair ürünleri tüm online kanallarda ve seçkin marketlerde yerini aldı. Önümüzdeki dönemde yaygın dağıtım ağı stratejimizin bir parçası olarak, B2B ve B2C kanallarında distribütörlerimizle birlikte hareket ediyoruz. Bu sayede gerçekleştireceğimiz proje ve kanal geliştirmeleri ile tüketicilerin ve firmaların farklı satış noktalarından ürünlerimize ulaşmasını hedeflemekteyiz.

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*