Sektörün başkanları geleceği tartıştılar

Perakende sektörünün önde gelen derneklerinin başkanları Perakende Günleri 2019 kapsamında bir toplantı düzenlediler. Toplantıda sektörün geleceği konuşulurken, geleceğe yönelik beklentiler de açıklandı.

Türkiye ekonomisinin belirleyici sektörlerinden perakende sektörünün başkanları Perakende Günleri 2019 kapsamında bir araya geldi. Sektörün mevcut durumu ve geleceğini, çözüm bekleyen sorunlarını masaya yatıran Başkanlar, 2019’un son çeyreğinden beklentilerin pozitif olduğunun altını çizdiler.

Perakende sektörünün en verimli buluşma platformu olarak tüm sektörü bir araya getiren Perakende Günleri güne hızlı başladı. Türkiye Alışveriş Merkezleri ve Perakendeciler Federasyonu (TAMPF) Yönetim Kurulu Başkanı Alp Önder Özpamukçu, Alışveriş Merkezleri ve Yatırımcıları Derneği (AYD) Başkanı Prof. Dr. Hüseyin Altaş, Birleşmiş Markalar Derneği (BMD) Başkanı Sinan Öncel, Turizm, Restaurant Yatırımcıları ve Gastronomi İşletmecileri Derneği (TURYİD) Yönetim Kurulu Başkanı Kaya Demirer, Tüm Restoranlar ve Turizmciler Derneği (TÜRES) Genel Başkanı Ramazan Bingöl, Tescilli Markalar Derneği (TMD) Yönetim Kurulu başkanı İzzet Stamati ve LEAD Network Türkiye Başkanı Aysun Zaman’ın katılım gösterdiği basın toplantısında perakende sektörünün geleceği masaya yatırıldı.

Perakende sektörü 2019’da %5 büyüdü…

Türkiye Alışveriş Merkezleri ve Perakendeciler Federasyonu Başkanı Alp Önder Özpamukçu: Perakendenin genel olarak ekonomiyi desteklediğini görüyoruz. 3. çeyrek sonuçları itibariyle sektörde yüzde 5 civarında reel büyüme oldu. 4. çeyrek sonrası da 0,5’lik bir büyüme bekleniyor. Büyümenin içindeki en önemli unsurlardan biri de çalışan sayısı artışı oldu. Gıda sektöründe de yüzde 5’lik bir büyüme görülürken, reel istihdam büyümesinde yüzde 4’lük bir oranla gıda sektörünün öneminin büyük olduğu ortaya çıkıyor. Alışverişlerin verimliliğine bakarsak; temel gıdaya yönelimin söz konusu olduğunu görüyoruz. 2019 genel olarak çok keyifli bir yıl değil. Derinlikte azalma oldu. Fakat, 4. çeyrekte iyi gelişmeler bekliyoruz. Ekim itibariyle rakamlar keyifli gelmeye başladı. 2020’ye bakarken bu bize umut veriyor. Modern perakende paylarına baktığımızda ise 2018 itibariyle 1.2 trilyonluk ticaret hacminin 350 milyarını modern perakendenin oluşturduğunu görüyoruz. Kapanış itibariyle bunun artması bekleniyor. Gıda sektöründe bunu daha net görüyoruz. Gıda sektörünün modern perakende payı yüzde 29 oldu. Fakat dünyadaki gelişmiş ülkelerde modern perakende payı yüzde 90’lar 80’ler mertebesinde. Modern perakendenin toplam payı yüzde 33’lerde. Bu konuda gelişim sağlamamız gerekiyor; kayıt dışı istihdam azaltılmalı, geliştirilmeli ve çeşitlendirilmeli, vergi gelirleri artırılmalı ve bu alanlarda modern perakendenin payı artırılmalı.

Perakendecilerle birlikte iyi bir noktaya geldik. Sorunların çözümü çok yakın…

Konuşmacılar arasında yer alan AYD Başkanı Prof. Dr. Hüseyin Altaş Türkiye’de 434 AVM olduğuna dikkat çekerek sözlerini şu şekilde sürdürdü: “AVM sayısının 2023’e kadar yatırımlarla 470 adete çıkmasını bekliyoruz. Sonrasında ise AVM yatırımlarının yavaşlayacağına yönelik bir düşünce var. Mevcut ekonomik durumlar ve e – ticaretin yayılması ile birlikte yatırım beklemiyoruz. AVM’lerin sürdürülebilirliği bizim en öncelikli konumuz. Çünkü fonksiyon değişikliği yapılmadığı sürece AVM’lerde büyük sorunlar ortaya çıkacaktır. AVM’lerin dönüşümü de önemli bir konu. AVM’lerin sosyal – kültürel, turizm ve ihracat merkezi olması için önemli adımlar atılması gerekiyor. Bir diğer konu da yasal düzenlemeler. Bu noktada önemli çalışmalar yürütüyoruz. Perakende yasası ve borçlar kanunu özelinde. Gayrimenkul Kiraları Hakkında 6570 sayılı kanun ile ilgili adımların atılması gerektiğini düşünüyoruz. Özellikle ticari olan ve olmayan ayrımının net olarak yapılması gerektiğini savunuyoruz. Yanı sıra işletme giderleri konusunda da yoğun bir mesai harcıyoruz. Perakendecilerle birlikte iyi bir noktaya geldik. Buradaki genel prensibimiz şeffaf ve denetlenebilir olmak. AVM’ler bu konu üzerinden asla para kazanmamalı ve kiracılarına adil olmalı.”

2020 Gastronomi yılı ilan ediliyor…

Turizm, Restoran Yatırımcıları ve Gastronomi İşletmeleri Derneği Başkanı Kaya Demirer: “Biz perakendenin aslında stoklu ürünü olmayan tarafıyız. İşi yaşam merkezine çeviren, insanların bölgede daha fazla vakit geçirilmesini sağlayan taraftayız. TURYİD olarak biz bugünkü sektör büyüklüğü olan 100 milyar TL’nin 25 milyarlık kısmını oluşturuyoruz. Günümüzde 100 bin yeme içme ile ilgili nokta var. TURYİD’de de 1.500 civarında üyemiz var. Bu sene aşağı yukarı sektörümüz %15-16 civarında büyüdü. Ama enflasyondan dolayı reel büyüme yüzde 3-4 puan dolaylarında. Bu büyümeler ciro büyümelerinden geliyor. Kârlılığı artıran bir büyümeden bahsedemeyiz. Turizm anlamında önümüzdeki yıl iyimser bir beklenti içerisindeyiz. Gastronomiye yeterli ilgilinin olacağını düşünüyoruz. 2020 yılının Gastronomi yılı olması planı bizleri umutlandırıyor.”

Kategori mağazacılığı olarak ekonomiye 100 milyar TL katkımız var…

Kategori Mağazacılığı Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Yenal Gökyıldırım ise şu şekilde konuştu: “Kategori Mağazacılığı Derneği, gıda ve hazır giyim dışındaki bütün kategorileri bir araya topluyor. 100 milyar TL gibi bir ciro yapan, 16 bin istihdam sağlayan bir derneğiz. İşlerde ana sürükleyicinin ev durumları, yani evlenmeler ve boşanmalar olduğunu söyleyebilirim. Önümüzdeki dönemde ertelenen talepler bize gelecek, artan evlenmeler ve geciken boşanmalarla sektör eski hareketini kazanacak diye umuyoruz. Ağustos ayından beri olumlu rüzgâr esmeye başladı. Ekim ayı da güzel geçti. Kasım ayı ile şahane Cuma şahane aya dönüştü, bütün ayı etkiledi. Ama orada promosyona yönelik hareketlerin çok olması beklentileri istenilen yerlerde tutamadı. Türkler olarak Şahane Cuma’da şunu becerdik. Online – offline tüm kanalların entegrasyonu iyi yönetildi. Üyelerimize baktığımda, Şahane Cuma etrafında çok güzel hazırlık yaptıklarını söyleyebilirim. Online dışı mağazalarda da aktivite gerçekleştirdiler. İyi bir trafik oldu. Dernek olarak bakarsak; kayıtlı işlemleri ve organize perakendenin payını artırmaya çalışıyoruz. Vergi gelirlerini de artıracak bir şey, istihdam da gelişecek. Kayıt dahilinde organize perakende olması gereken yerde değil ama her geçen yıl artıyor.”

Gündemimizi e- ticaret oluşturuyor…

Birleşmiş Markalar Başkanı Sinan Öncel: “İşletme giderleri konusunda AYD yönetimiyle çok önemli yol kat ettik ve bunu sürdürmeyi planlıyoruz. Gündemin en önemli maddesi e-ticaret. Bu seneki ‘Efsane Cuma’ gününde yapılan ticaretin rakamları; 3.4 milyar TL’den, 4.7 Milyar TL’ye çıkmış. Genel olarak bir memnuniyetsizlik olduğunu görüyoruz. 11.11 de başlayan bir indirim dalgası, sonra efsane cumadan 1 hafta önce başlayan başka bir e-ticaret dalgası… Bir hafta öncesinden başlayan duyurular müşteriyi bekletiyor. Bu beklemede perakendenin akışında olumsuz etki bırakıyor. Altını çizmek istediğimiz başlık bu. Bunun haricinde bu büyüme hızıyla, e-ticarette, önümüzdeki 3 yıl içinde çok önemli değişiklikler yaşayacağımızı düşünüyorum. Geleneksel alışverişin büyümesi çok küçük. Yeme içme sektör büyümesi geçen sene yüzde 35 olarak kaydedildi. Bu sene bu oran azalacak gibi görünebilir ama geleneksel satış, e-ticaret ile birleşerek burada daha büyük bir gelir sağlamaya başladı. Kampanyaların getirdiği karsızlık, bunun firmalarda yarattığı zayıflamalar. Doğru fiyat ve ticaret modeli ile bunların aşılacağını düşünüyorum.”

İşçi ve işveren ilişkilerinde sorunlar yaşıyoruz…

Tüm Restoranlar ve Turizmciler Derneği Başkanı Ramazan Bingöl: “İşçi ve iş veren ilişkilerinde artık ciddi sorunlar yaşamaya başladık. Türkiye’nin gelecekteki en önemli işlerinden biri ekonominin düzelmesi için bizim sektördür. Ben lokantacıyım. Ortalama bir restoranda bin küsür çeşit mal ve hizmet alıyoruz. 20 milyar dolar civarında bir işlem hacmi olan bir sektörden bahsediyorum. Erzincan’dan peynir, Urfa’dan salça, İzmir’den kekik alıp ekonomiyi canlandırıyorum. Köyden şehre göçü önleyen bir sektörüz. TURES bünyesinde 200 bin çalışanımız var, 10 bine yakın noktada hizmet veriyoruz. Ama ne yazık ki hala turizm geliri olarak, deniz ve kumdan ibaret otelci arkadaşlarımız anılıyor. Aslında, ekonomiyi canlandıran dinamo biziz. Birçok mecrada sadece otelciler söz sahibi ve ekonomiyi sadece otelciler sürdürüyor gibi bir algı var. Bu değişmeli. Belli başlı şeylerde söz sahibi olmak zor. Türk mutfağı, gastronomi ve yeme içme ile dünyanın birçok ülkesine göre üç adım öndeyiz. Gurme ekonomisini 40 milyar dolara çıkarabiliriz. Nitelikli turist nasıl Peru’ya yemek için gidiyorsa; turiste de nitelik-nicelik konuşmamız lazım. Gerçekten Türk mutfağı, eşi benzeri olmayan bir mutfak. Peki biz kişi başı bin dolar, iki bin dolar harcayan turiste mi yöneleceğiz yoksa günlük yüz dolar harcayana mı? Bu soruyu sormamız gerek. Ciddi bir sıkıntı var, algı değişmeli, restoran ve lokanta ve kafeler bu ülkedeki ekonominin esas can damarı ve biz kişi başı bin dolar 2 – 3 bin dolar yemeğe içmeye harcayan isimleri çekmemiz gerekiyor.

Tescilli Markalar Derneği YKB İzzet Stamati: “750 milyon dolarlık bir hacim söz konusu. Sektöre ciddi bir döviz girdisi sağlıyoruz. Sorunlarımızın en büyüğünü vergiler oluşturuyor. Çünkü maliyetlerimizi büyük oranda etkiliyor. Burada rekabet edebilme açısında zorluklar yaşıyoruz. Önümüzdeki yılda dövizin stabil hale gelmesiyle yüzde 30 civarında büyümeyi hedefliyoruz.”

LEAD Network Başkanı Aysun Zaman: “Perakendedeki kadın yöneticilerin üst düzeyleri taşınması için eğitimler veriyoruz.2020’de yapılacak toplantımız İstanbul’da gerçekleşecek. Tüm dünyadan yaklaşık 700 perakendeciyi İstanbul’da ağırlayacağız.”

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*