TÜKETİCİ HAKEM HEYETLERİ (THH)

Genellikle sanayi üretim süreci sonunda pazara sunulan bu ürünlerin, iadesi, değiştirilmesi veya ayıp/kusur kadar paranın kendisine geri ödenmesi şeklindeki taleplerle karşılaşılmaktadır. Gerek üretim hatalarından gerekse de ambalaj, kargo vs sebeplerden kaynaklanan bu arıza, hasar, zayi gibi sebeplerle son tüketici tarafından siz perakendecilere iletilen bu sorunların çözümünün de sizden talep edildiği de bilinen bir gerçektir. Bu noktada son tüketiciye sunulan sanayi malları dışındaki hizmetlerin de bu kapsamda olduğunu söylemeliyiz. Bu kapsamdaki tüketici başvurularının sayıca çokluğu, çok büyük kısmının ise küçük miktarlı oluşu ve bu uyuşmazlıklar sebebiyle mahkemelerin iş yükünün artması yanında tüketicinin çok masraflı olan yarılama süreçleri ile problemini çok uzun bir zaman diliminde çözmek zorunda kalması nedenleriyle kanun koyucu, Tüketici Hakem Heyetlerinin kurulmasına yönelik yasal düzenlemeyi gerçekleştirmiştir. Bu sayede, tüketicileri ile satıcılar arasında çıkan uyuşmazlıklarda etkin ve hızlı hukuki çözümün sağlanması amaçlanmıştır. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında il merkezleri ile yönetmelikle belirlenecek ilçe merkezlerinde bu heyetler teşkilatlanmış ve sorunların çözümüne katkı yapmaktadırlar. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 66. Maddesi’ne göre Tüketici Hakem Heyeti (THH) 5 üyeden oluşmaktadır. Başkan, İllerde Ticaret Müdürü, ilçelerde ise Kaymakam veya bu ikisinin görevlendireceği bir memurdur. Üyeler ise; Belediye Başkanınca görevlendirilen bir üye, Baronun mensupları arasından görevlendireceği bir üye, satıcının tacir olduğu uyuşmazlıklarda ticaret veya sanayi odasının, satıcı esnaf veya sanatkar ise meslek odalarının görevlendireceği bir üye ve son olarak tüketici örgütlerinin kendi aralarından seçeceği bir üyedir. Görüleceği üzere THH’lerin yönetiminin hukukçu olmayan bürokratlardan oluşması bize göre uyuşmazlıkların tüketici hukuku çerçevesinde çözümlenmesini zorlaştıracaktır. Her ne kadar Anayasa Mahkemesi bir kararında THH’nin bir mahkeme olmadığına ve yaptığı işin de yargısal bir faaliyet olmadığına hükmetmişse de THH kararlarının bazılarının bağlayıcı olması ve icrasının tıpkı bir mahkeme kararı (ilamı) gibi icraya konulabilmesi kurulun hukuki niteliğinin tartışılmasına sebep olmaktadır. Bu özet açıklamalarımız ışığında bir sonraki yazımızda; THH’nin görev alanı ve yetkileri ile THH’ye başvuru ve hukuki sonuçlarını ve nihayet başvuruların incelenme usulü ve incelemeye ilişkin yetkileri hakkında daha somut ve perakendecilerin hareket tarzlarına dönük açıklamalarda bulunacağız. Hoşçakalın, kazançlı kalın.

Hepinizin, ticari faaliyetlerinde ve özellikle satışını yaptığı ürünlerle ilgili satış sonrası ortaya çıkan sorunların çözümü için müşterilerin başvurusu ile çok sık olarak karşılaştığı herkesçe bilinen bir durumdur. Parakendecilerimizin bu sorunlarla ilgili süreçler konusunda bilgi sahibi olması ihtiyacına binaen işbu makalemizi kaleme aldık.

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*