Beyper daha etkin bir rol üstlenebilir

BCK DTM- İstanbul /Pendik Siemens Bayi Bahri Bıçak

Öncelikle sizi kısaca tanıyabilir miyiz?

Orduluyuz. 1973 yılında doğdum. 1975 yılında İstanbul’a geldik. Burada ticaretle uğraşırken bende eğitimimi tamamlayıp ticaret hayatına atıldım. Lise mezunuyum. 2012 yılında kardeşim Mehmet Bıçak ile Bıçaklar DTM adıyla bu işe başladık. 2022 yılında işlerimizi ayırarak ben BCK markasıyla Siemens bayisi olarak faaliyet göstermeye devam ettim. Siemens’le başladığımız bu yolculukta, markayla iş birliğimiz 14. yılını doldurmuş durumda. Ayrılık döneminde toplam 3 şubemiz vardı. Şu anda kardeşimin 2, benim ise 3 şubem bulunuyor. Ben kendi tarafımda şubeleşmeye devam ettim. Pendik bölgesinde; NeoMarin AVM, Ankara Caddesi (Çamçeşme) ve Kaynarca’da olmak üzere 3 şubemiz ile hizmet veriyoruz.

Müşteri profilinizden biraz bahseder misiniz?

Orta gelir grubuna sahip bir tüketici kitlemiz var. Genellikle aile bireylerinin birlikte karar verdiği bir müşteri profiline hitap ediyoruz. Tek başına gelip alışveriş yapan müşterilerimiz çok azdır. Genelde biri önce ürünlere bakar, ardından eşi ve çocuklarıyla birlikte tekrar gelerek satın alma işlemini gerçekleştirir.

Sektörün genel durumu sizce nasıl?

Son dönemde sektörde ciddi anlamda bir daralma var. İşlerimiz genel olarak iyi gidiyor ancak hiçbir ay bir diğerini tutmuyor, hatta haftalar arasında bile ciddi farklar olabiliyor. Her ay belirlediğimiz cirolara ulaşabilecek miyiz diye endişe ediyoruz. Yine de tamamen aşağıya doğru bir gidiş de söz konusu değil. Adetsel ve ciro bazında artışımız devam ediyor ve bunun için gerçekten büyük bir mücadele veriyoruz. Biz müşterilerimizi misafirimiz olarak görürüz ve onları çok yakından takip ederiz. Satış sonrasında da yoğun bir ilgi ve takip sürecimiz vardır. Yıl genelinde adet ve ciro olarak her zaman artış gösteren bir yapımız olsa da genel tabloya baktığımızda sektör açısından “iyi” diyebileceğimiz bir noktada değiliz maalesef. Hedeflerimize ulaşıyoruz ama artık eskisi kadar rahat değil. Bu nedenle çok daha fazla emek veriyor, müşterilerimizi tek tek takip ediyoruz. Herhangi bir sorun olduğunda mutlaka öğrenmeye ve çözmeye çalışıyoruz; Gerekirse telefonla birebir iletişime geçiyoruz. Şu anda yaklaşık 5.000 kişilik aktif bir müşteri portföyümüz var ve bu portföyü korumak, geliştirmek için gerçekten büyük bir özveriyle çalışıyoruz.

Sektörde yaşadığınız sorunlar nelerdir, bunlara çözüm önerileriniz var mı?

Tedarikçilerimiz doğal olarak bizden daha fazla mal alıp, daha yüksek ciro yapmamızı istiyorlar. Ancak bunun ne kadar sürdürülebilir olduğunu düşünmek gerekir, genellikle “Siz zaten alır, satarsınız.” mantığıyla yaklaşıyorlar. Bizim de en büyük sıkıntılarımızdan biri bu. İnternet pazarı bizim sektörümüzde etkili olmaya başladı; elbette bizi de doğrudan etkiliyor. Ancak bizim müşteri kitlemiz, ürünleri dokunarak, görerek, deneyimleyerek almak istiyor. Fiyat elbette önemli ama internet fiyatlarına yaklaştığımızda bile müşterilerimiz satış sonrası hizmeti düşünerek bizi tercih ediyor. Bu durum bizim için bir zorluk olsa da üstesinden gelmek için sürekli çalışıyoruz. Kampanyalı ürünlerde zamanında teslimat sorunu yaşanabiliyor. Bu durum sadece bize özgü değil, genel bir sektör sorunu. Ürünün bayiye ulaşma süresi uzadığında hem müşteri memnuniyeti hem de satış süreci açısından ciddi sıkıntılar yaşanabiliyor.

Beyper sizin için ne ifade ediyor? Sizce dernek görevini yeterince yerine getiriyor mu?

Beyper aslında daha fazla sorumluluk alabilecek bir kuruluş. Üye sayısı oldukça fazla, ciddi bir sivil toplum gücü var. Ancak açık konuşmak gerekirse, bugüne kadar hiçbir toplantıya çağrıldığımızı hatırlamıyorum. Böyle bir dernek var ama faaliyet anlamında pek bir hareketlilik olmuyor. Genellikle sadece açılışlarda veya özel davetlerde görünüyorlar. Oysa daha etkin bir rol üstlenebilirler. Perakendecileri gerçekten korumaları gerekiyor. Örneğin, bankalara ödediğimiz yüksek komisyonlar gibi konularda bizim adımıza daha fazla girişimde bulunabilirler. Sektörün yaşadığı sıkıntıları daha detaylı bir şekilde dile getirmelerini bekliyoruz. Üye sayısı bakımından güçlü bir yapı olmasına rağmen, biz bu gücü sahada tam olarak hissedemiyoruz.

Siemens ile uzun yıllardır çalışıyorsunuz. Nasıl bir ilişki var aranızda?

Siemens benim için adeta bir aile. Yıllar içinde aramızda gerçekten karşılıklı güvene ve sahiplenmeye dayalı bir ilişki kuruldu. Birbirimizi destekliyor, birlikte büyüyoruz. Bu anlamda çok güzel ve sağlam bir bağımız var.

Peki sizi bu kadar motive eden nedir?

Bu işi sevmesek, müşterilerimizi tek tek arayıp takip etmezdik. Biz işimizi gerçekten sevgiyle ve özveriyle yapıyoruz. Bu sektörün bize çok şey kattığını, aynı şekilde bizim de sektöre değer kattığımızı düşünüyorum. Bu işin sürdürülebilir bir yapısı olduğuna inanıyorum. Çocuklarım da bu alana ilgi duyuyor ve gelecekte onlara bu işi emanet etmeyi düşünüyorum. Onların da bu işe meraklı olması beni ayrıca mutlu ediyor.

Yaptığınız işin keyifli ve zor yanları nelerdir?

Prestijli bir iş yapıyoruz. Ancak harcadığımız enerji ve gösterdiğimiz çabanın karşılığını tam olarak alabiliyor muyuz, açıkçası bu konuda tereddütlerimiz var. Özellikle son iki yıldır bu durum daha belirgin hale geldi. O döneme kadar işimizi daha keyifle yapabiliyorduk; fakat son iki yılda kârlılık anlamında bazı sıkıntılar yaşamaya başladık. Para kazanmak eskisi kadar kolay değil artık.

Son olarak, önümüzdeki dönem hedefleriniz neler?

Hedefimiz, en kısa zamanda yeniden şubeleşmeye devam etmek. İşimizi büyütmeyi ve faaliyet gösterdiğimiz bölgede daha güçlü bir konuma ulaşmayı hedefliyoruz. Bu doğrultuda hem mevcut yapımızı koruyarak hem de yeni yatırımlarla büyümeyi sürdüreceğiz.

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*