Sektördeki en temel sorun, sistemsel sıkıntılardır

Mehmet Ünlüsavuran / Üntep Grup – Kayseri

Öncelikle sizi ve firmanızı kısaca tanıyabilir miyiz?

2010 yılında beyaz eşya sektörüne giriş yaptık. İlk mağazamızı Nevşehir Forum AVM’de, LG markasıyla açtık. Ardından Aksaray’da ikinci mağazamızı hizmete sunduk. Bir süre sonra Kayseri’deki LG mağazalarını devraldık; iki mağazayla başladık. Daha sonra Samsung mağazalarını da bünyemize katarak toplamda yedi mağazaya ulaştık. 2016 yılında Aksaray ve Nevşehir’deki mağazalarımızı devrederek Kayseri’ye odaklandık. Yaklaşık üç yıl önce Siemens mağazamızı da açtık. Şu an üç dünya markasıyla yolumuza devam ediyoruz: 4 Samsung, 2 LG ve 1 Siemens olmak üzere toplam yedi mağazamız var. Siemens cadde mağazası, diğerleri ise AVM mağazalarıdır ve hepsi Kayseri’de konumlanıyor. 1971 doğumluyum. Erciyes Üniversitesi İşletme Bölümü mezunuyum. İş hayatına tekstil sektöründe başladım. Daha sonra abimle birlikte Turkcell bayiliği aldık. Abim hâlen o iş kolunda devam ediyor. Panasonic faks, fotokopi ve sarf malzemeleri bayiliği de yaptık. 2010 yılında, bu işlerden ayrılan bir arkadaşımız LG ile çalışmaya başladığını söyleyince, yeni açılan AVM’de bayilik alarak sektöre giriş yaptık. Böylece beyaz eşya serüvenimiz başlamış oldu.

Sektörde karşılaştığınız başlıca sorunlar nelerdir? Size göre düzeltilmesi gereken konular hangileri?

Sektördeki en temel sorun, sistemsel sıkıntılardır. Global firmaların Türkiye’deki yapıları ve stratejileri yerel bayilerin sürdürülebilirliğini zorlaştırıyor. Bunun yanında rekabet de oldukça yoğun. Ekonomik belirsizlikler, firmaların ellerindeki stokları eritmek için fiyat kırmalarına neden oluyor. Satış azaldığında, kâr marjı daralıyor; dönem hedeflerini tutturmak zorlaşıyor. Artık paranın maliyeti çok yüksek. Stokta bekleyen ürün, zarar ettiriyor. Ürünü ucuza alan başka bir bayi piyasada fiyatları düşürdüğünde herkes etkileniyor. Firmalar destek vermeye çalışsa da sistemsel sorunlar tüm sektörü zorluyor.

İşinizi severek mi yapıyorsunuz? Sizce bu iş sürdürülebilir mi?

İşimi severek yapıyorum. Ancak bu sistemle sürdürülebilir olduğunu düşünmüyorum. Gelecekte firmalar daha çok deneyim mağazalarına yönelip, kendi internet sitelerinden satış yapacak. Bayilik sistemi azalacak. İnsanlar mağazalara sadece ürünü deneyimlemeye gelecek. Sektör devam edecek, ama bugünkü modelle değil.

Geleceğe yönelik hedefleriniz nelerdir?

Hem ülke ekonomisinin hem de firmaların mevcut sıkıntıları görerek adım atabileceklerine inanıyorum. Eğer sistem düzeltilirse bu işi çocuklarıma devretmeyi isterim. İki oğlum var, biri üniversite öğrencisi mimarlık bölümünde okuyor, diğeri daha küçük bir yaşta. Düzen sağlanırsa biz de mağaza sayımızı 10-15’e çıkarabiliriz. Ancak işler bu şekilde giderse esnaf olarak kendimizi küçültmek zorunda kalacağız. Krizi aşmanın yolu önce küçülüp, sonra kurallara göre tekrar büyümekten geçiyor.

Mağazalarınızda uyguladığınız farklı yaklaşımlardan bahseder misiniz?

Markaların bayiliğini yapıyorsanız ilk kural, gelen kampanya ve mailleri okumaktır. Sistemi bilip personele doğru şekilde aktarmalısınız. Tanınan bilinen markaları satıyoruz, müşteriler ürünleri tanıyor. Bu noktada en önemli görev, personeli motive etmektir. Prim sistemiyle bu motivasyonu artırıyoruz, özellikle AVM mağazalarında bu sistem çok etkili. Cadde mağazamızda ise farklı bir konsept benimsedik. Müşteriler burada vakit geçirmeyi seviyor. Biz de mağazaya canlı mutfak kurduk. Ürünleri hem biz tanıyalım hem de müşteriye tanıtalım istedik. Gelen misafirlere çay, kahve, kek gibi ikramlarda bulunuyoruz. Bazı özel müşterilerimizi akşam yemeğine ailece davet ediyoruz. Bir şefimiz var, sosyal medyada da aktif. Müşterilere özel yemekler hazırlıyor. Bu uygulama oldukça olumlu geri dönüşler sağladı ve devam ettiriyoruz.

Dünya markalarını tercih etmenizin sebebi nedir? Neden yerli markalar yerine bu markaları seçtiniz?

Sektöre LG ile başladık ve özellikle TV grubundaki ürünleri çok kaliteliydi. Bu alanda Kayseri’de güçlü bir pazar oluşturduk. Ardından Samsung ile beyaz eşya tarafında güçlendik. Ancak Samsung’ta bazı ürün gruplarının boyutları sınırlı olduğu için eksiklikler yaşamaya başladık. Siemens, bu eksiği kapatmak ve bizimle çalışmak istediğini belirtti. Siemens’in kalitesi ve ürün gamı, bizim için tamamlayıcı oldu. Özellikle yurtdışından gelenlerin yoğun olduğu Kayseri’de Siemens markasına olan güven yüksek.

Kayseri pazarı hakkında neler söyleyebilirsiniz?

Kayseri, ekonomik özgürlüğü yüksek bir şehir. Sanayisi gelişmiş. İnsanların en büyük sosyal yaşam alanı evleridir ve evler gerçekten geniş, kaliteli ve konforludur. Bu yüzden herkes kaliteli ürün ister. Ürünü bilmiyorsa bile “pahalı olan iyidir” düşüncesi hâkimdir. Biz de orta ve üst segmente hitap eden markalarla bu ihtiyaca cevap veriyoruz. Kayseri insanı dürüsttür. Ticaretin kalbinde yer alır. Malı alırken kazanmanız gerekir. Güven çok önemlidir. Söz verildiyse mutlaka tutulur. Ticaret yapmaya en uygun şehirlerden biridir. Ben de doğma büyüme Kayseriliyim ve bu şehrin kültürüyle büyüdüm.

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*