Ticaret Savaşları

Dergimizin yazarlarından Alpay Kajan'ın makalesidir

Dünya ekonomisinde mevcut olan korumacılık politikaları, geçtiğimiz 4 ay içinde büyük ölçüde arttı. Korumacı ekonomik politikaların aşırılaşmasının sonucu olan Ticaret Savaşları, tüm dünyanın gündemine oturmuş ve ‘Dünya Ticaret Savaşı’ sorusunu akıllara getirmişti.

 

Öncelikle Ticaret Savaşının ne olduğuna bakalım. Ticaret Savaşları, bir ülkenin ithal ettiği ham maddelere yüksek oranda vergi ve/veya kota koymasıyla (ya da mevcut vergilere ek vergi koymasıyla) beraber gümrük duvarlarını yükseltmesidir. Bu süreçte ham madde ihraç eden ülkeler de vergi kararlarına karşı misillemeler yapabilir. Bu misillemelerin karşılıklı olarak artması sonucunda küresel gerilim artar.

 

Metalin ham maddesi olan çelik ve alüminyum, üretimde çok yaygın olarak kullanılır. İnşaat malzemeleri, otomobil ve uçak yapımı kullanıldığı alanlardan bazılarıdır. Amerika Birleşik Devletleri’nde mevcut çelik ve alüminyum kaynakları ülke ihtiyacının çok altında. Üstelik çelik ve alüminyum sektörü bir hayli sıkıntılı. Çelik ve alüminyum üreticileri Trump’ın ifadesiyle ‘uzun yıllardır can çekişiyor’. Bütün bu sorunlara yönelik ABD Başkanı Donald Trump, 1 Mart 2018 günü Amerikalı çelik ve alüminyum sektörü yöneticileriyle Beyaz Saray’da bir toplantı gerçekleştirdi. Toplantının amacı, yerli alüminyum ve çelik endüstrisini korumak ve yerli üretimi artırmaktı. Toplantıda alınan kararlara göre ABD, çelik ithalatında yüzde 25, alüminyum ithalatında ise yüzde 10 ek gümrük vergisi uygulayacak. Bu sayede ithalat azaltılmış olacak ve ihtiyaç duyulan çelik ve alüminyum ülke içinde üretilecekti. Bu yolla yerli üretim de teşvik edilmiş olacaktı. Alınan kararları bir ticaret savaşına dönüştüren faktör ise ABD’nin dünyanın en büyük çelik ve alüminyum ithalatçısı olmasıdır. ABD, her yıl tükettiği 100 milyon ton çeliğin üçte birini ve 5,5 milyon ton alüminyumun %90’ını ithal ediyor. Bununla beraber Çin’in dünyanın en büyük çelik ve alüminyum ihracatçısı olması ve ihracatı ABD ile yapması, küresel bir gerilim için yeterli duruyor.

 

Kararın dünyanın en büyük çelik ihracatçısı olan Çin’i olumsuz etkileyeceği kesin. Zaten Trump’ın politikalarında Çin’i hedef aldığı bir sır değil. İlk aşamada Çin’e toplam 34 milyar dolar ek gümrük vergisi getirildi. Trump’a karşı Çin, Amerika’dan ithal ettiği en önemli ürün olan soya fasulyesine ek gümrük vergisi getirerek misilleme yaptı. Trump’ın “Ticaret savaşları iyidir ve kazanması kolaydır” tweeti, savaşın bununla sınırlı kalmayacağının göstergesi oldu. Alınan kararlar sadece Çin gibi potansiyel rakipleri değil; AB ülkelerini ve Kanada’yı da kapsaması planlanıyordu. Ek vergilerin AB ülkelerini kapsayacak olmasına misilleme olarak AB, Amerika ürünlerine toplam 3,4 milyar dolar ek vergi uygulayacağını duyurdu. Hindistan ve Türkiye, kısa zaman sonra alınan karara misilleme yapacaklarını duyurdu. İki ülke, pirinç, otomobil ve yaz sezonunun vazgeçilmezi güneş kremlerine ek vergi koyacaklarını duyurdu. Amerika Ticaret Odası’nın yaptığı açıklamaya göre Temmuz ayı itibariyle Amerika ürünlerine toplam 75 milyar dolar ek vergi konulmuş olacak. Gün geçtikçe yaptırımların hacmi de artıyor. Kararın etkileri Amerika piyasalarında hissedilmeye başladı. Borsada çelik ve alüminyum ile ilgili endexlerde dalgalanmalar yaşanıyor.

 

İç karışıklıkların artarak devam ettiği İran, kararın etkisini fazlasıyla hissetti. İran’da ekonomik sıkıntılarla başlayan iç karışıklıklar döviz kuru nedeniyle biraz daha arttı. Son günlerde çamurlu ve tuzlu su içmek zorunda kaldıkları iddiasıyla Ruhani’nin istifasını isteyen halk, döviz kurunda İran Riyali’nin dolar karşısında kısa sürede 2 kat değer kaybetmesi üzerine gösterileri iyice artırdı. ABD’nin İran’a uyguladığı diğer yaptırımları tekrar uygulaması gündemdeki başka bir madde. Yaptırımlar için Ankara’ya gelen heyet Türkiye’nin muafiyetinin söz konusu olmadığını belirtti. AB, İran yaptırımları nedeniyle Avrupalı şirketlere olası bir ek vergiye karşı önlemler paketi hazırlıyor. En nihayetinde savaş, İran, AB ülkeleri, Kanada ve Türkiye’ye de sıçradı ve ‘Dünya Ticaret Savaşı’ olma yolunda emin adımlarla ilerliyor.

 

Ülkemize bakacak olursak; çözüm arayışına küresel konjonktürden başlamak gerekir. Çünkü, arka plan sürekli aleyhimize gelişiyor ve bu durum 2021 yılına kadar devam edecek gibi. Bizim dünyayla birincil ilişkimiz kredi alışverişi üzerinden. Son bir yılda aldığımız kredilerin maliyeti dolar bazında yüzde 3 kadar arttı. Bu konjonktürde Türkiye’de kredilerin ucuzlaması ve 2009-2017 döneminde sürdürdüğümüz ucuz borçlanmaya dayalı büyüme modelinin sürdürülmesi pek mümkün görünmüyor.

 

İkinci gerçek de şu: TL artık değer kazansa da bankaların kredi verecek mevduat tabanında daralmalar olabiliyor. Kredilerin bir kısmı da artık raf ömrünü tamamlamış durumda yani bazı şirketlerde donup kalması sonucunu doğurabilir. Bir yanda ciro, öte yanda tahsilat ve krediye erişim sıkıntısı yaşayan şirketler konkordato imkanına sığınabiliyor ve bu durum ödemeler çarkının nispeten tıkanmasına sebep oluyor.

 

Teknik detaydan çıkıp özel sektöre kuşbakışı göz atarsak, iki tane birbirini kötü anlamda besleyen daire görmek mümkün. Biri finans-dışı şirketler arasında, konkordato zinciri. Öteki de bankalar ve şirketler arasında, yeniden yapılandırma furyası…

 

Yakın zamanda 20 bilimsel gelişme

İnsan vücudunda ‘Mezenter’ ya da ‘Bağırsak Askısı’ olarak adlandırılan yeni bir organ keşfedildi. Elektriği ileten fakat ısıyı iletmeyen metal bulundu. Kara Deliği Galaksi. Merkezinden Dışarı Fırlatan Gravitasyonel Dalgalar Keşfedildi. Ispanak Yaprağı Üzerinde İnsan Kalp Dokusu Üretildi. Kıyamet Saat’ine göre “Gece Yarısına’’ 2,5 dakikadan daha az kaldı. Türk Bilim İnsanının Büyük Başarısı: “Burçin’in Galaksisi”. Yapay DNA İçeren Organizma Üretildi. Yaşlanma Etkileri Farelerde Geri Döndürülebildi. Dünyanın İlk Yapay Embriyosu Petri Kabında Üretildi. Tarihin İlk Uzay Ülkesi Asgardia’ya Türkiye’den Rekor Başvuru. Sigaranın DNA ya Verdiği Zarar Haritalandırıldı. Fizikçiler, Negatif Kütleye Sahip Bir Sıvı Üretmeyi Başardı. İlk Defa Kafa Nakli Yapılarak İki Başlı Fare Elde Edildi. NASA, Bir Dış Cüce Yıldız Sisteminde Yedi Adet Gezegen Buldu. Midede Kendi Enerjisini Üreten Yutulabilir Aygıt Tasarlandı. DNA Eşlenmesi İlk Kez Filme Alındı. Üç boyutlu yazıcıdan çalışan kalp yaptılar. Fizikçiler Schrödinger’in Kedisini Nasıl Çoğaltacaklarını Buldular. Evrenin En Büyük Haritası Oluşturuldu. Tesla’nın kurucusu Elon Musk yeni araçlarını tanıttı… Dünyamıza hayırlı olsun. Dünya bilimsel araştırmalara / çalışmalara daha çok bütçe ayırmalı.

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*