
1. PSYCHO (ABD – 1960)
Robert Bloch’un romanından üstat Hitchcock’un uyarladığı film, başrol aktrisini 40. Dakikada öldürecek kadar devrimci bir başyapıt. Slasher ve splatter filmlerinin öncüsü.
Her türlü övgüye layık olan filmin uzun yıllar sonra Anthony Perkins ile biri kötü üç de devam filmi çekildi.
2. KUZULARIN SESSİZLİĞİ (ABD – 1991)
Thomas Harris’in yamyam doktor Hannibal Lecter serisinin 2. kitabından Jonathan Demme’in uyarladığı filmdeki 15 dakikalık oyunu ile Oscar dahil ödüllere boğulan Anthony Hopkins’e eşlik eden Jodie Foster da Oscar’ı kucakladı.
En iyi senaryo ve film dahil en büyük dört Oscar ödülünü alan ender filmlerden. Film, Seri katil Buffalo Bill’i anlatıyor ama odak bu iki aktörde.
3. MEMORIES OF MURDER (G. Kore – 2003)
Bong Joo Ho ustanın, 21. yüzyılın en iyi filmi saydığım “Parazit”in de sonra belki de en iyi filmi. Yine büyük oyuncu Song Kang-Ho ile çalışmış auteur yönetmen.
Seksenlerde geçen film, genç kadınlara tecavüz edip öldüren bir seri katilin peşindeki iki polisin öyküsünü anlatıyor. Ayrıksı anlatımıyla heyecanı hiç düşürmeden ilerleyen film, özgün finali ile de övgüleri hak ediyor.
4. THE VANISHING (Hollanda – 1988)
Genç bir çift arabalarıyla tatile çıkmışken, aniden kadın hiç iz bırakmadan kaybolur ve erkeği üç yıl boyunca bu gizemin peşinde sürükler. Akıllardan çıkmayacak finali uzun süre sizinle kalan filmlerden.
Fransız yönetmen George Sluizer, daha sonra ABD’de filmi yeniden çevirdi. Orijinali daha iyi.
5. THIRST (G. Kore – 2009)
G.Kore’li usta yönetmen Park Chan-Wook’dan vampir mitosuna değişik bir bakış. Emile Zola’nın “Therese Raquin” romanının çok serbest bir uyarlaması.
Vampire dönüştürülen eski rahibin, giderek kontrolünden çıkan aşkı ve kendi ile hesaplaşması. Song Kang-Ho’dan kusursuz oyunculuk gösterisi. 21. Yüzyılın en iyi vampir filmi.
6. FUNNY GAMES (Almanya– 1997)
Alman auteur yönetmen Michael Haneke, tüyler ürpertici filminde size gerilimden tırnaklarınızı yediriyor.
Sıradan bir aileyi evlerinde hapseden iki genç psikopatın aile ile oynadıkları korkunç oyunların kaçınılmaz sonunu anlatan filmi yönetmen, birebir aynı senaryo ile bir de Amerika’da çekti. O da iyi ama orijinali bir tık daha iyi.
7. I SAW THE DEVIL (G. Kore – 2010)
Güney Kore sineması, seri katillerin psikopat dünyalarını yansıtmada başarılı. Yönetmen Kim Jee-Woon, iki usta oyuncu Lee Byung-Hun ve Choi Min-Sik arasındaki kovalamacayı bizlere soluksuz izletiyor.
Kötülüğün doğası üzerine nakış gibi işlenmiş, kanlı bir film.
İlk yorum yapan olun