Dağıtım Kanalı dergisi olarak, beyaz eşya sektörünün saha dinamiklerini daha yakından tanımak ve bölgesel gelişmeleri takip etmek adına bu sayımızda rotamızı Batman’a çevirdik. Şehrin köklü ve güvenilir işletmelerinden biri olan Arçelik bayisi Orhan Selçuk Atakav ile gerçekleştirdiğimiz özel röportajda, hem bölge ekonomisini hem de bayilik süreçlerindeki başarıyı masaya yatırdık.
Yıllara dayanan tecrübesiyle Batman’da güçlü bir müşteri ağına sahip olan Orhan Selçuk Atakav, sadece ürün satışıyla değil, satış sonrası hizmet anlayışı ve müşteri memnuniyetine verdiği önemle de dikkat çekiyor. Röportajımızda, bayi olarak edindikleri sektörel tecrübeleri, pandemi sonrası değişen tüketici alışkanlıklarını ve bu süreçte izledikleri stratejileri bizlerle paylaştı.
Batman gibi stratejik bir konumda faaliyet gösteren bayilerin, yerel kalkınmaya olan katkısının önemine bir kez daha tanık olduğumuz bu söyleşi, sektörün dinamiklerini anlamak açısından da önemli bir pencere açıyor.
Bize kendinizi ve firmanızı tanıtabilir misiniz?
1997 yılında Batman’da doğdum. İstanbul Aydın Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü’nden mezun oldum. 2020 yılından bu yana beyaz eşya sektöründe çalışıyorum. Firmamız, 1960 yılında dedem tarafından halı ve battaniye satışı amacıyla kuruldu. 1979 yılından itibaren ise Arçelik bayiliği ile yoluna devam ediyor. Şu anda üçüncü nesil temsilcisi olarak görev alıyorum. Şirketi uzun yıllar boyunca babam yönettikten sonra, 2020 yılından itibaren yönetimi ben devraldım. Beyaz eşya sektörünün yanı sıra otomotiv alanında galeri faaliyetlerimiz ve inşaat çalışmalarımız da sürmektedir. Kendimi en çok tanımlayan özelliklerimden biri, sosyal sorumluluk projelerine aktif şekilde katılmamdır. Her projede yer almak için çaba gösteriyorum ve herhangi bir kuruma bağlı olmadan, ihtiyaç sahiplerine destek olmaya gayret ediyorum.
Çocukluk yıllarımdan bu yana Arçelik markasının içinde olmak bana güçlü bir aidiyet duygusu kazandırdı. Üniversite mezunu olmak, böyle bir ortamda benim için ayrıca değerli. Okuduğum bölüme ve mesleğime güçlü bir bağlılık hissedememiş olsam da Arçelik çatısı altında bu aidiyeti hissederek iş hayatıma yön verdim.
Bize mağazanızın özelliklerinden bahseder misiniz?
Mağazalarımızın en büyük özelliği, 1979 yılından bu yana biriktirdiğimiz tecrübeyi yansıtıyor olmamızdır. Mağazalarımızda 25 yıldır bizimle çalışan ekip arkadaşlarımız bulunuyor. Hatta babasıyla çalıştıktan sonra, şimdi oğlu ile çalışmaya devam ettiğimiz arkadaşlarımız da var. Sektördeki tecrübemiz oldukça yüksek. Batman’ın metrekare, tecrübe ve ciro bakımından en büyük Arçelik bayisiyiz. Şu anda iki mağazamızla hizmet vermeye devam ediyoruz.
Yeni nesil bir perakendeci olarak geçmişten günümüze nasıl bir değişiklik oldu? Tüketiciler sizi neden tercih ediyor?
Öncelikle, dijital ortamın giderek yaygınlaştığını gözlemledik. Babamın döneminde dijitalleşme bu kadar yaygın değildi; tüketiciler mağazaya gelerek alışveriş yapıyorlardı. Günümüzde ise, internet üzerinden rahatlıkla ürün satın alınabiliyor. En büyük değişim ve fark burada yaşandı. Tüketiciler, uzun yıllardır bölgede faaliyet gösterdiğimiz için bizi tercih ediyor. Babası, amcası veya dedesi bizden ürün aldığı için, yeni nesil de güvenle gelip ürünlerini bizden almak istiyor. Bir kulak ve göz aşinalığı oluşmuş durumda. İlk uğradıkları adres genellikle biz oluyoruz. Tabii ki fiyat-performans karşılaştırması da yapıyorlar; diğer mağaza ve markaları inceliyorlar. Ancak çoğunlukla alışverişe bizden başlıyorlar. Biz ise, tecrübemiz ve geniş ürün yelpazemizle fark yaratıyoruz.
Bize bölgenizi ve çevrenizi tanıtır mısınız? Buradaki tüketici yapısından bahseder misiniz?
Düğün hazırlıklarında ilk adım genellikle beyaz eşya alışverişiyle başlar. Evlenmeden birkaç yıl önce beyaz eşyalarını hazırlamaya başlayan birçok tüketicimiz var. Müşteri kitlemiz, ağırlıklı olarak internet üzerinden araştırma yapmayan, mağazaya gelip ürüne dokunarak alışveriş yapmayı tercih eden bir gruptan oluşuyor. Mağaza kültürüne bağlı ve birebir temasla alışveriş yapmayı seven bir müşteri profilimiz var. Batman’da yaklaşık 650-700 bin kişilik bir nüfus bulunuyor. Şehrimizde üç AVM var. Genel olarak sosyo-ekonomik durum oldukça iyi seviyede. Burada bulunan rafinerinin varlığı ve faaliyeti, halk tarafından olumlu karşılanıyor ve ekonomik anlamda da şehre önemli katkılar sağlıyor. Ayrıca kent genelinde tarım faaliyetleri de sürdürülüyor. Para harcamayı seven bir nüfus yapısına sahibiz ve bu durum, işlerimize doğrudan yansıyor. Batman’da toplam dokuz Arçelik mağazası bulunuyor; bunlardan ikisi bize ait. Şu anki mağaza sayımızla pazarda gayet yeterli bir konumdayız.
Arçelik markası size ne ifade ediyor? Yöneticilerinizle aranız nasıl?
Çocukluğumuzdan beri Arçelik, hayatımızın içinde olduğundan bizim için adeta bir aile gibi diyebilirim. İnşaat mühendisliği bölümünü bitirip buraya geldiğimde, çevremdekiler babamın işini devam ettirmeme oldukça şaşırdılar. Ancak ben hiçbir zaman başka bir iş düşünmedim. Çünkü bizim ailemiz de Arçelik; burada olmaktan çok mutluyuz. Çelik ve Çeliknaz karakterleri ilk çıktığında, çocukluk yıllarımda gidip onlarla fotoğraf çektirmiştim. Şimdi ise mağazamızın önüne bu ikonları yerleştirdik ve çocuklar gelip fotoğraf çekiliyor. Bu sahneleri görmek beni gerçekten çok mutlu ediyor. Yöneticilerimizle de çok iyi ilişkilerimiz var. Bizi aileden biri gibi görüyorlar ve birlikte çalışmaktan büyük bir mutluluk duyuyoruz.
Son dönem ekonomik gelişmeler tüketiciyi ve işlerinizi nasıl etkiliyor?
Piyasadaki çalkantılar, beyaz eşya sektörünü de olumsuz etkiliyor. Ürün fiyatlarının sürekli değişmesi, tüketicilerin karar verme süreçlerini zorlaştırıyor. Tüketiciler, satın alma kararı vermeden önce mağazamıza 5-6 kez gelip araştırma yapıyorlar. Ancak biz umutluyuz; bu süreçlerin düzeleceğine inanıyoruz. Bugüne kadar büyüyerek geldik ve büyümeye de devam edeceğiz. Halk genel olarak mutlu, ancak ekonomik anlamda henüz tam bir rahatlama yaşanmadı. Tüketiciler ciddi şekilde araştırıyor ve alışverişlerinde daha temkinli davranıyor. Ekonomik zorluklara rağmen, halk olarak huzurlu bir yaşam sürüyoruz.
Sektörde yaşadığınız sorunlar nelerdir? Sizce perakendecilik gelecekte nasıl olacak?
Şu anda hem tüketicilerin hem de mağaza sahiplerinin en büyük sıkıntısı, kredi kartı kesintileri. Bu durum her iki tarafı da oldukça zorluyor. Tüketici ürünü beğeniyor ancak kart kesintileri nedeniyle satın alma sürecinde tereddüt yaşıyor. Bu da bizi gerçekten çok üzüyor. Önümüzdeki dönemde kesinlikle bir sosyal dönüşüm yaşanacağına inanıyorum. Tüketicilerin büyük bir kısmı alışverişlerini internet ortamından yapmaya başlayacak. Bu payın yüzde 80 seviyelerine çıkacağını düşünüyorum ve bunun çok uzak bir zamanda olmayacağını öngörüyorum. Biz de bu değişime ayak uydurarak, yakın zamanda mağazalarımızın yanı sıra internet satış kanalına geçmeyi planlıyoruz.
İşinizde sizi yoran, zorlayan ve mutluluk veren yanları nelerdir?
Kesinlikle hiçbir zorlanmamız yok; çok mutlu ve keyifli bir şekilde çalışıyoruz. Ancak tüketicilerin ödeme yaparken zorlandığını görmek bizi üzüyor. İşimizin en keyifli anları ise, yeni evlenecek çiftlerin mutluluğuna ortak olduğumuz zamanlar oluyor. Her işte zaman zaman olumsuzluklar yaşanabiliyor, fakat işinizi severek yaptığınızda bu olumsuzlukları görmüyorsunuz. Baba-oğul birlikte mağazamıza gelip her ikisinin de çeyiz alışverişine katkıda bulunmak bizi ayrıca mutlu ediyor. Özellikle çeyiz grubu ürünlerini satmak, bana büyük bir mutluluk ve tatmin duygusu veriyor.
Beyper’le ve çalışmalarıyla ilgili düşünceleriniz nelerdir?
Dernekleşmenin her sektör için çok önemli olduğuna inanıyoruz. Biz de Beyper’in çatısı altında yer almak istiyoruz ve bu sürece olumlu bakıyoruz.
Beyaz eşya perakendeciliği yaparken kendinizi nasıl eğitiyorsunuz?
Arçelik’in eğitim programlarına katılıyoruz, ancak aynı zamanda halktan gelen talepleri de değerlendirip araştırmalar yapıyoruz. Tüketicilerin ihtiyaçlarına yönelik bilgi alıp onlara yanıt verebilmek bizi çok mutlu ediyor. Bu süreçte kendimizi geliştirmek de ayrı bir keyif veriyor.
Sektördeki hedefiniz nedir?
Büyüklerimizden aldığımız mirası, aynı şekilde devam ettirerek büyümek ve bayrağı çocuklarıma teslim etmek istiyorum. Günümüz şartlarına ayak uydurarak, düzgün ve dürüst çalışmalarımıza devam etmeyi hedefliyoruz. Türkiye’nin farklı yerlerinde yatırımlar yaparak büyümek de en büyük hedeflerimiz arasında. Çocuklarımıza ve torunlarımıza bu mirası bırakmayı düşünüyoruz. Siz torunlarınızla yine geldiğinizde biz yine burada olmak istiyoruz.
İlk yorum yapan olun