Kendimi “yeni nesil beyaz eşyacı” olarak tanımlıyorum

Sinan Danaoğlu / Danacı Grup- Kayseri

Öncelikle sizi ve firmanızı kısaca tanıyabilir miyiz?

Firmamız, babamız tarafından 1990’lı yıllarda kuruldu. Ticaret anlayışımız, dedemizden bu yana gelen bir miras. Bosch markasıyla uzun süredir güçlü bir ortaklığımız var. Şu anda üç Bosch ve bir Profilo olmak üzere toplam dört mağazamız bulunuyor. Geçmişte Vestel, Sony, Arçelik gibi markalarla da çalıştık ancak günün sonunda BSH Grubu’yla tanıştık ve bu iş birliğinden çok memnun kaldık. Bosch’un ürünleri her zaman yüzümüzü kara çıkarmayan, güvenilir ürünler oldu. Kayseri’de açtığımız bu mağaza, şehrin en büyük Bosch mağazası konumunda ve “premium konsept” olarak adlandırılıyor. Toplam 550 metrekarelik bir alana sahip. Bosch’un ürün gamındaki tüm ürünleri burada sergilemeye çalışıyoruz. Mağazamızın Kayseri’ye yakışır bir yapı olduğunu düşünüyoruz ve işlerimizin daha da iyiye gideceğine inanıyoruz. Ben 2002 Kayseri doğumluyum. Küçüklüğümden beri esnaflık ve ticaretin içinde büyüdüm. Çevremizdeki gerçek esnaflardan öğrendiklerimle yetiştim. Yıllar boyunca dürüstlük, şeffaflık ve samimiyet bizim kırmızı çizgilerimiz oldu. Bu değerlere sadık kalarak ilerlemekten asla vazgeçmedik ve bunun karşılığını da gördük. Üniversite eğitimimi Nuh Naci Yazgan Üniversitesi’nde Diyetisyenlik bölümünde, burslu olarak tamamladım. Ancak kalbim hep ticaretteydi. İnsanlarla iletişim kurmayı, bir şeyler anlatmayı ve satmayı seviyorum. Aynı zamanda araştırmayı ve öğrendiğim ürünleri detaylı şekilde tanıtmayı da çok seviyorum.

Müşterilerinize ne gibi farklılıklar sunuyorsunuz?

Müşteriye hiçbir zaman ürün dayatmayız. Mağazamızda tüm ürün grupları yer aldığı için müşteriyi güzelce karşılar, rahat bir ortamda bilgilendiririz. Otoparkımız mevcut, mağaza ferah ve düzenli. Ürün bilgisine son derece hâkimiz. Müşterinin ürünü anlayarak ve ihtiyaçlarına en uygun olanı seçerek satın almasını istiyoruz. Kendimi “yeni nesil beyaz eşyacı” olarak tanımlıyorum. Babalarımızın ve dedelerimizin mesafeli yaklaştığı dijital dünyaya artık bizler yavaş yavaş entegre oluyoruz. Reklamlar araştırıyor, sosyal medya stratejileri geliştiriyoruz. Bu platformları, ulaşamadığımız kitlelere ürünlerimizi ve mağazamızı tanıtmak için aktif olarak kullanıyoruz. Konsept oluşturma, ışık tasarımı, yazı tipi seçimi, gönderim zamanlaması gibi detayları özenle çalışıyoruz. İçerikleri günün ruhuna göre seçerek kampanya ve bilgilendirme reklamları yapıyoruz. Bu alanda da sürekli gelişim içindeyiz.

İşinizi severek mi yapıyorsunuz? Sizce bu iş sürdürülebilir mi?

İşimi gerçekten severek yapıyorum. Bu işin içine doğdum ve başka alternatiflerim olmasına rağmen ticareti tercih ettim. İnsanlarla sohbet etmek, tanışmak, onları doğru yönlendirmek bana büyük mutluluk veriyor. Bir müşterinin ihtiyaç duyduğu bir ürünü anlayıp memnun kalması, bizim için en büyük motivasyon. Babam şu anda 50 yaşında ve yaklaşık 35-40 yıldır bu sektörün içinde. Dolayısıyla işin sürdürülebilir olduğunu düşünüyorum. Ancak mağazacılık açısından belki de son nesil biz olabiliriz. Artık dijital dünya çok hızlı ilerliyor. İnternetten alışveriş yaygınlaştıkça, duygusal bağlar, birebir ilişkiler azalıyor. İnsanlar yorulmadan, evlerinden çıkmadan her şeyi internetten almak istiyor. Mağazaya gelip birebir diyalog kurmak isteyen müşteriler hâlâ var ama bunun zamanla azalacağını öngörüyorum.

Beyaz eşya sektörü sizce kazançlı mı?

Son 2-3 yıldır sektör, eskisi kadar mutlu eden bir tablo çizmiyor. Büyüklerimizden duyduğumuz kadarıyla, geçmişte çok daha kârlı bir sektörmüş. Ancak şu anda aynı ortamdan bahsetmek zor.

Bosch markası sizin için ne ifade ediyor?

Bosch bizim için tek kelimeyle “kalite” demek. Müşterilerimize de sıkça söylediğimiz gibi, bu sektörün “Mercedes”i Bosch’tur. Kendi çizgileri vardır ve bu çizgilerin dışına çıkmazlar. Öncelikleri hiçbir zaman sadece kâr değildir; müşteri memnuniyetini ve ürünün uzun yıllar sorunsuz çalışmasını ön planda tutarlar. Bir ürün bozulduğunda yerine hemen yenisini satmak gibi bir amaçları yok. Hedefleri, müşteri 20-30 yıl kullansın ve memnuniyetle çevresine de önersin. Yıllardır bu anlayışla çalışıyoruz ve Bosch bize hiçbir zaman mahcubiyet yaşatmadı.

Bu röportajı okuyanlara vermek istediğiniz en önemli mesaj nedir?

Geri bildirimlere çok önem veriyorum. Günümüzde insanlar giderek daha fazla monotonlaşıyor, samimiyet azalıyor, yüzler asılıyor. Bu dönemde insanların en çok ihtiyaç duyduğu şey, samimiyet, dürüstlük ve doğru yönlendirme. İnsanların buna gerçekten aç olduklarını fark ettim. Google yorumlarımızda memnuniyet oranımız yüzde 100’e yakın. Yorumlarda en çok teşekkür edilen konular, güler yüz ve içtenlik oluyor. İnsanlar, ihtiyacı olan doğru ürünü aldığında hem memnun kalıyor hem de güven duymaya devam ediyor.

Bundan sonraki hedefleriniz nelerdir?

Teknoloji çok hızlı değişiyor. Biz de bu değişimi yakından takip etmeye çalışıyoruz. Yeni ürünler, yeni sistemler sürekli gündeme geliyor. Hedefim, mağazamızın Kayseri’nin en sevilen mağazası olması. Daha global düşünmeye ve daha geniş kitlelere ulaşmaya yönelik çalışmalar yapmak istiyorum. Sürdürülebilirlik açısından belki de bu işin son nesliyim ama hâlâ meslektaşlarımdan çok daha gencim ve öğrenmeye devam ediyorum.

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*