
ABD’de soğuk kahve pazarı son 10 yılda büyük bir ivme kazandı. Cold brew, iced coffee ve fonksiyonel içecek segmentleri her yıl çift haneli büyüme gösteriyor. Özellikle şehirli genç profesyoneller ve öğrenciler, kafein ihtiyaçlarını soğuk ve yenilikçi formatlarda karşılamayı tercih ediyor. Pazar araştırmaları, 2028’e kadar ABD soğuk kahve pazarının 1.8 milyar doların üzerine çıkacağını gösteriyor. Bugünün trendsetter tüketicileri (özellikle Z kuşağı) yalnızca bir içecek aramıyor; sürdürülebilirlik, deneyim ve sağlıklı içerikler arıyor. Şeker oranı düşük, fonksiyonel bileşenlerle zenginleştirilmiş, kültürel hikâyesi olan ürünler genç nesillerin dikkatini çekiyor. Onlar için kahve bir sosyalleşme ritüeli olduğu kadar bir yaşam tarzı göstergesi.
Pandemi sonrası dönemde bu tarz wellness içecekleri yalnızca bir trend değil, günlük hayatın parçası hâline geldi. Adaptogenler, probiyotikler, postbiyotikler ve bitkisel destekler kahveyle birleşerek tüketicilere hem keyif hem fonksiyon sunuyor. Bu, Türk kahvesinin geleneksel ritüelini yeni nesil içim alışkanlıklarına uyarlamak için benzersiz bir fırsat. Türk kahvesini 16 yılı aşkın süredir Amerika, Avrupa ve Kanada’da tanıtan bir girişimci olarak “Soğuk Türk Kahvesi”ni bu beklentilere yanıt verecek şekilde tasarladık: geleneksel Türk Kahvesi tadı, fonksiyonel içerikler, modern ambalaj ve kültürel hikâye tek bir üründe buluşacak. Bu inovatif yaklaşımımız, 500 yıllık Türk Kahvesi ritüelini modern wellness beklentileriyle harmanlayarak kahvenin yalnızca kafein değil; zihinsel berraklık, kahveyle iyi oluş, ve kültürel deneyim sunan bir yaşam tarzı ürünü olduğunu vurguluyor.

Bir kültür ve wellness hareketi: Postbiyotik Soğuk Türk Kahvesi
Bugüne kadar Turkish Coffee Lady markası öncülüğünde Türk Kahvesinin milli kültürel mirasını ve dünyanın ilk kahve pişirme yöntemi olarak sunduğu eşsiz değeri bir araya getirerek hem gastronomi hem de girişimcilik dünyasında fark yarattım. Altı ülkede ve 16 şehirde Türk Kahvesi kamyonumla dolaştıktan ve Amerika’daki ilk Türk Kahvesi zincirini kurduktan sonra şimdi bambaşka bir heyecan içindeyim: Amerika’nın büyüyen soğuk kahve pazarına postbiyotik özellikli sağlıklı soğuk Türk Kahvesi serimiz ile adım atıyoruz.
Bu projemizle 800 başvuru arasından 18 firma olarak seçildiğimiz InvestBev Accelerator programı bizim için yalnızca bir yatırım platformu değil, aynı zamanda vizyonumuzu ulusal ölçekte doğrulayan bir fırsat oldu. Bu program aracılığıyla; pazar dinamikleri, dağıtım kanalları, fiyatlandırma stratejileri ve fon yönetimi gibi kritik konularda Amerika’nın en deneyimli içecek yatırımcılarından ve mentörlerinden destek alma şansı yakaladık. InvestBev, Türk Kahvesini yalnızca bir içecek olarak değil, fonksiyonel ve kültürel bir wellness deneyimi olarak konumlandırmamıza da olanak tanıyor. Soğuk Türk Kahvesi bizim için bir içecekten çok daha fazlası olacak: pazara bir köprü, bir hikâye ve bir yenilik katacak. ABD’deki soğuk kahve ve wellness trendleriyle Türk Kahvesinin otantik mirasını bir araya getirerek, sadece katma değerli bir ürün değil, hızla değişen pazarın trendlerine uygun bir kahve-wellness girişimi de başlatmayı hedefliyoruz.

İlk yorum yapan olun