Kahve endüstrisi sadece teknolojik değil aynı zamanda çevresel sorumluluklarla da dönüşüm içinde

Markanızdan kısaca bahseder misiniz?

İleri teknolojiyi çizgi ötesi bir tasarımla birleştiren Siemens Ev Aletleri, yüksek kaliteli malzemeler kullanılarak ürettiği zarif görünümlü ürünleriyle tüketicilerinin yaşam kalitesini artırmayı sürdürüyor. Avrupa’nın 1 numaralı ankastre ev aletleri markası olan Siemens, 175 yılı aşkın köklü geçmişiyle inovasyon, teknoloji ve tasarım alanlarında dünya çapında öncü. Siemens, tüketicilerin yaşam kalitesini artıran akıllı çözümler sunarken, aynı zamanda çevresel sürdürülebilirliği de temel stratejisinin merkezine yerleştiriyor. Pişirme, soğutma, bulaşık ve çamaşır bakımıyla kahve hazırlama kategorilerinde hem solo hem ankastre ürünler sunan Siemens Ev Aletleri olarak, evlerde zaman yönetimini optimize etmeyi ve kullanıcı deneyimini geliştirmeyi hedefliyoruz.

Kahve makineleri pazarındaki konumunuzdan söz eder misiniz?

Siemens, kahve makineleri segmentinde premium teknoloji, modern tasarım ve kullanıcı dostu deneyimi bir araya getiren öncü markalardan biri. Özellikle tam otomatik kahve makineleri alanında, kişiselleştirilmiş içecek seçenekleri, entegre öğütücüler, aroma kontrolü ve bağlantı özellikleri gibi ileri teknolojilerle pazarda fark yaratıyor. Siemens kahve makineleri, evde barista kalitesinde kahve deneyimi sunarak hem geleneksel hem de yeni nesil tüketici beklentilerine yanıt veriyor. Ayrıca Home Connect entegrasyonu ile kahve hazırlığını dijitalleştirerek akıllı ev konseptiyle uyumlu çözümler sunuyor. Farklı tasarım ve özellikleriyle kahve makineleri tüm tüketici gruplarının taleplerine yanıt veriyor.

2025 yılı kahve makineleri pazarı nasıl geçiyor, yıl içinde yakalanan fırsatlar ve tehditler size göre nelerdir?

Kahve pazarı bu yıl da büyümeye devam ediyor. 2025 yılında da kahve makineleri pazarının, tüketici alışkanlıklarındaki değişim ve teknolojik dönüşüm sayesinde büyüme eğilimini sürdürdüğüne tanık oluyoruz. Özellikle evde kaliteli kahve tüketimine artan talep, gelişmiş kullanıcı arayüzleri, sürdürülebilir malzeme kullanımı ve bağlantılı cihazlarıyla Siemens gibi yenilikçi markalar için önemli fırsatlar sunuyor.

Kahve sektöründe küresel ölçekte marka olmak ve yeni pazarlara yayılmak için nasıl bir büyüme stratejisi izlenmelidir?

Siemens, bölgesel içgörülere dayalı Ar-Ge yatırımları yaparak hem evrensel tasarım çizgisini koruyup hem de yerelleştirilmiş kullanıcı deneyimleri sunmayı hedefliyor. Ayrıca dijitalleşme ve sürdürülebilirlik stratejileriyle desteklenen ürün yaşam döngüsü yönetimi, büyüme stratejisinin temel yapı taşlarını oluşturuyor.

Küresel ölçekte ve Türkiye’de yapılan sürdürülebilirlik faaliyetlerinin kahve endüstrisine yansımaları nelerdir? Sürdürülebilirlik çalışmaları kahve endüstrisini nasıl etkilemektedir?

Kahve endüstrisi sadece teknolojik değil aynı zamanda çevresel sorumluluklarla da dönüşüm içinde. Siemens olarak, sürdürülebilirliğe verdiğimiz önem doğrultusunda; enerji ve su tasarruflu cihazlar, geri dönüştürülebilir malzemeler ve uzun ömürlü ürünler geliştirmeye odaklanıyoruz.

Kahve endüstrisinde teknolojik gelişim ve yapay zekanın etkileri nelerdir?

Yapay zekâ ve ileri teknolojiler, kahve makinelerinde kişiselleştirilmiş deneyimleri mümkün kılıyor. Siemens’in Home Connect gibi bağlantılı platformları sayesinde, kullanıcılar kahve tercihlerini makineye öğretebiliyor, uzaktan kontrol edebiliyor ve öneriler alabiliyor. Makine öğrenimi algoritmaları sayesinde cihazlar, kullanıcının tüketim alışkanlıklarını analiz ederek önerilerde bulunabiliyor veya bakım zamanlarını tahmin edebiliyor. Bu da sadece fonksiyonel değil, aynı zamanda sezgisel ve kullanıcı dostu cihazların gelişmesini sağlıyor. Örneğin, farklı kahveleri tek bir makinede yapma kolaylığına sahip Siemens EQ900 Plus, 36 çeşit kahve seçeneğiyle kahveseverlere farklı aromalara sahip pek çok kahveyi tek bir tuşla hazırlama imkânı sunuyor. Home Connect uygulaması üzerinden yeni gelen güncellemeyle kahve seçeneklerini artıran tam otomatik kahve makinelerimiz artık soğuk kahve de yapabiliyor. Kahve çekirdeklerinin tüm notalarını yavaşça açığa çıkaran Slow Brew seçeneği ise her yudumda geleneksel demleme tekniklerinin modern bir yorumu ile buluşturuyor. BaristaMode özelliği sayesinde kullanıcılar su ve kahve miktarı, öğütme derecesi, demleme süresi, sıcaklık ve süt miktarını istenilen şekilde ayarlayabiliyor. Ayrıca Home Connect uygulaması ile EQ900’ü, tablet veya akıllı telefon aracılığıyla her yerden kolayca kontrol etmek ve çalıştırmak mümkün.

2026 yılı hedefleriniz nelerdir?

Siemens olarak 2026 yılına kadar kahve makineleri kategorisinde, dijital bağlantılı ürün portföyümüzü genişletmeyi, sürdürülebilirlik kriterlerini tüm ürün geliştirme süreçlerimize entegre etmeyi, tüketici deneyimini yapay zekâ destekli sistemlerle bir üst seviyeye taşımayı, küresel pazarda marka bilinirliğimizi ve pazar payımızı artırmayı hedefliyoruz. Ürünlerimizi geliştirmeye devam ederken, yeniliklere öncülük ederek fonksiyonelliği ve estetiği buluşturmayı sürdüreceğiz. Siemens olarak, hızla büyüyen bu pazarda tüketicilerin beklentilerine ve geri bildirimlerine hızlı ve etkili bir şekilde yanıt vererek ürün geliştirme süreçlerini sürekli iyileştirecek ve güncelleyeceğiz.