
Perakendeciler ve iş ortaklarınız küçük ev aletleri (SDA) kategorisini nasıl değerlendiriyor?
İş ortaklarımız, perakende sektöründeki eğilimleri çok yakından takip ediyor. Tüketicilerin artık yalnızca temel ihtiyaçlarını karşılayan ürünleri değil, aynı zamanda yaşam kalitesini artıran pratik çözümleri tercih ettiğini görüyorlar. Küçük ev aletleri kategorisi de tam olarak bu ihtiyaca cevap veriyor. Özellikle son yıllarda insanlar evlerinde geçirdikleri zamanı daha değerli kılmak istiyor. İş ortaklarımız da bu trendi yakalayarak stratejilerini buna göre şekillendiriyor. Kahve makinelerinden mutfak ürünlerine, süpürgelerden ütülere kadar sunduğumuz her ürün, artık bir yaşam tarzının yansıması haline geliyor.
Bu kategoriyi ticari açıdan cazip kılan unsurlar neler?
Küçük ev aletleri perakende sektöründe güçlü bir ciro potansiyeli sunan, yüksek dinamizme sahip bir kategori. İş ortaklarımız, bu alandaki satış hacminin sunduğu ticari faydayı çok net görüyor. Genel olarak tüketici ilgisi artarak devam ediyor, pazar son 5 yıldır sürekli büyüyor ve bu da kategoriyi her geçen gün daha cazip hale getiriyor. Bu nedenle iş ortaklarımız, hem online hem de fiziksel mağazalarda ürün gamlarını sürekli genişletiyor, tüketiciye daha fazla seçenek sunmayı önceliklendiriyorlar. Böylece kategori, hem müşteri deneyimi hem de ticari verimlilik açısından perakendeciler için stratejik önem taşıyor.
İş ortaklarınıza ve tüketicilere sunduğunuz avantajlardan bahseder misiniz?
Biz iş ortaklarımıza yalnızca ürün değil, sürekli yenilenen bir portföy ve güçlü bir pazarlama desteği sunuyoruz. Sergilenen ürünlerimiz, hem tasarım hem de teknoloji açısından dikkat çekici özelliklere sahip olduğu için iş ortaklarımızı rekabette bir adım öne taşıyor. Onların başarısını kendi başarımız olarak görüyoruz. Ayrıca Türk tüketicisinin ihtiyaçlarına özel çözümler üretiyor, farklı bütçelere ve beklentilere hitap eden geniş ürün gamımızla her kullanıcıya uygun seçenekler sunuyoruz. Bu nedenle ürün geliştirme süreçlerimizde hem son tüketicilerden hem de iş ortaklarımızdan gelen geri bildirimleri Ar-Ge ekiplerimize aktarıyor, inovasyon sürecimizi bu içgörüler doğrultusunda şekillendiriyoruz.
Dağıtım ve ürün bulunurluğu stratejinizin temel unsurları neler?
Dağıtım stratejimizin merkezinde, son tüketicinin bulunduğu her noktada ürünlerimizle yer almak hedefi var. Hem online hem de offline tüm kanallarda, coğrafi koşulları, mağaza yapısını ve tüketici alışkanlıklarını dikkate alarak ürün bulunurluğunu sağlıyoruz. Bugün Türkiye’de 3.000’in üzerinde satış noktasında tüketicilerle buluşuyoruz. Böylece tüketici, ihtiyaç duyduğu her yerde markamızın ürünlerine kolaylıkla erişebiliyor; biz de pazarlama yatırımlarımızla bu erişimi destekliyoruz.
Coğrafya, mağaza yapısı ve stok maliyetleri gibi faktörler dağıtım stratejinizi nasıl etkiliyor?
Philips markası olarak Türkiye’nin her noktasında tüketicilere ulaşabiliyoruz. İş ortaklarımız, farklı tedarikçilerle çalışarak online ve offline platformlarda talep gören ürünleri öne çıkarmayı tercih ediyor. Ancak ticari açıdan nakit akışının önem kazandığı son yıllarda stok maliyetleri ciddi oranda arttı ve bu durum son yıllarda iş yapış biçimlerini de değiştirdi. İş ortaklarımız planlamalarını yaparken, kategori bazında geniş ürün ve marka çeşitliliği nedeniyle daha detaylı çalışmalara ihtiyaç duyabiliyor. Tam da bu noktada, iki yıl önce ticari ekiplerimizin hayata geçirdiği “Perfect Store” projesi devreye giriyor. Bu proje ile ürün bulunurluğu, doğru konumlandırma ve mağaza içi görünürlük konularında iş ortaklarımıza destek oluyor, onların verimlilik ve satış potansiyelini artırıyoruz.
Perfect Store yaklaşımınızın özü nedir?
Perfect Store uygulamasının temelinde “doğru ürün, doğru tüketici ve doğru satış noktası” üçlemesi yer alıyor. Bu yaklaşım, tüketici ile temas edilen her noktada en iyi alışveriş deneyimini sunmayı hedefliyor. Yani ürünlerin doğru yerde, doğru şekilde ve doğru zamanda konumlandırılmasıyla hem tüketicinin beklentileri karşılanıyor hem de iş ortaklarımız için maksimum ticari verimlilik sağlanıyor.
Perfect Store projesini hayata geçirirken hangi ihtiyaçlardan yola çıktınız?
Perfect Store, mağaza içi mükemmeliyet (in-store excellence) vizyonuyla hayata geçirildi. Amacımız, her mağaza ve online platformun potansiyelini en doğru şekilde ortaya koymak, bu potansiyele uygun ürünleri konumlandırmak ve tüketiciyi doğru temas noktalarında markamızla buluşturmaktı.
İlk aşamada satış noktaları için takip edilecek KPI’ları stok, teşhir, görünürlük ve görsellik ekseninde tanımladık. Ardından ürünlerimizin tüketiciyle buluştuğu her noktayı veriye dayalı analizlerle değerlendirerek, her satış noktasını ticari potansiyeline göre beş farklı kategoriye ayırdık. Bu kategorilere uygun ürün portföyleri ve mağaza içi uygulama standartları belirledik, düzenli olarak güncelledik.
Projenin en kritik kısmı, her satış noktasından düzenli veri toplayarak belirlenen standartların uygulanma düzeyini ölçmek ve her nokta için bir “Perfect Store puanı” oluşturmak oldu. Bu süreçte saha ekibimizden aktif şekilde yararlandık ve stok, teşhir ve görünürlük kriterlerinin karşılanma oranlarını düzenli veri girişleriyle takip ettik. Başlangıçta toplanan veriler manuel olarak Excel ortamında işlenerek formüller aracılığıyla raporlandı.
Perfect Store’un dijitalleşme sürecini ve bu dönüşümün iş ortaklarınıza sağladığı faydaları anlatır mısınız?
Zamanla 1000’den fazla satış noktasından gelen yüksek hacimli verilerin manuel olarak işlenmesi zorlaştı ve düzenli takibe uygun olmaktan çıktı. Oysa Perfect Store’un çıktılarının izlenebilir olması, yaklaşımın Versuni iş birimleri (Satış, Pazarlama, Tedarik Zinciri vb.) tarafından benimsenmesi ve projenin etkisinin görünür hale gelmesi kritik önem taşıyordu.
Bu nedenle Perfect Store’u manuel Excel yapısından çıkararak, kullanıcı dostu bir web platformuna taşıdık. Bu dijital dönüşüm sayesinde saha ekibimiz veri girişini çok daha kolay yapabiliyor, iş birimlerimiz ise rapor ve grafiklerle anlık olarak sonuçları takip edebiliyor.
Böylece proje, baştan sona tamamen dijital ortamda yürütülen bir yapıya kavuştu. Versuni ekipleri artık satış noktalarına gitmeden, o noktanın ya da nokta gruplarının stok, teşhir ve görünürlük durumlarını tek ekranda, özetlenmiş bir puan üzerinden görebiliyor.
Ayrıca sadece uzaktan takip değil, sahada çalışan ekipler için de önemli bir avantaj sağlandı. Mobil erişim sayesinde ziyaret edecekleri satış noktalarının güncel durumunu ve potansiyelini cep telefonlarından görüntüleyebiliyor, böylece daha hızlı ve doğru aksiyon alabiliyorlar.
Perfect Store’un uygulanmasıyla hangi somut sonuçlara ulaştınız?
Bu noktada öncelikle NPI sürecinden bahsetmek isterim. Yeni ürün lansmanlarında hedef kitlenin bulunduğu noktalar önceden belirlenerek doğru adet planlaması yapıldı. Böylece portföy ve stok yönetimi daha sağlıklı hale geldi. Bu çalışmalar sonucunda yeni ürünlerin doğru noktalara dağıtım süresinde %25 iyileşme sağlandı.
Satış noktalarının görünürlük ve uygulama kalitesinde de belirgin gelişmeler sağladık. Ürün bulunurluk standartlarında yalnızca 10 ay içinde %30 iyileşme kaydedildi. Teşhir standartlarında %20’lik bir artış sağlanırken, ürün ve kategori görünürlük ile konumlandırma standartlarında ise %30 oranında ilerleme gerçekleşti.
Bu başarıların ardından Perfect Store’un online kanal uygulamaları da devreye alındı. Bugün geldiğimiz noktada Perfect Store artık yalnızca bir proje değil, Versuni’nin global ölçekte benimsediği bir iş modeli haline geldi. Türkiye ekibinden doğan bu yaklaşım, bugün tüm Versuni ülkelerinde uygulanıyor. Hatta bu etkinin bir göstergesi olarak, projenin yürütülmesinden sorumlu Omnichannel Shopper Experience departmanının ismi tüm dünyada Perfect Store departmanı olarak değiştirildi ve Perfect Store, Versuni’nin temel iş yaklaşımlarından biri haline geldi.
İlk yorum yapan olun