Taksitle ve elden satış yaptığımız için kârlılığımız oldukça yüksek

Öncelikle sizi ve firmanızı kısaca tanıyabilir miyiz?

Firmamız, 1980’li yıllarda babam tarafından kurulan köklü bir aile şirketidir. İlk olarak züccaciye ile başladık, kısa bir süre sonra ise beyaz eşya sektörüne geçiş yaptık. Yaklaşık 40 yıldan fazladır bu sektörde hizmet veriyoruz. Şu anda ikinci kuşak olarak işin başındayım ve ilerleyen yıllarda kızlarımla birlikte devam etmeyi planlıyoruz. Liseden sonra pazarlama alanında yükseköğrenim gördüm. Ardından baba mesleğine geri döndüm. Bir dönem Yimpaş, Kombassan gibi firmalarla da ortaklıklarımız oldu. Orada kısa süreli bir tecrübe edindim. Kayserili olarak ticaret yapmak bana yetiyor. 44 yaşındayım, babam emekli olduktan sonra yaklaşık ben 18 yaşındayken işi bana devretti. O günden bu yana, yani yaklaşık 25 yıldır işin sorumluluğu bende.

Mağazanızdan ve bulunduğu konumdan bahseder misiniz?

Mağazamız, Kayseri Forum AVM’ye yakın bir bölgede yer alıyor. Yılların getirdiği tecrübeyle oluşturduğumuz güçlü bir müşteri portföyümüz var. Mağazamızı nereye taşırsak taşıyalım, müşterilerimiz gelip bizi bulur. Toplam brüt alanımız 1000 metrekare, şu an aktif olarak bunun 550 metrekaresini kullanıyoruz. Alt katta geniş bir alanımız mevcut.

Hangi markalarla çalışıyorsunuz?

Arçelik’in Altus markasının satışını yapıyoruz. Bu markayı müşterilerimize bu şekilde sunmayı tercih ediyoruz çünkü Altus’un Arçelik güvencesiyle birleşmesi, müşterilerimiz tarafından daha çok benimseniyor. Satışı kolaylaştıran, kârlılığı yüksek bir marka. Başka bir işimiz yok; sadece beyaz eşya ve mobilya satışı yapıyoruz. Şu anda taksit ödemesi devam eden 30.000 civarında müşterimiz bulunuyor. Müşterilerimizle uzun vadeli ilişkiler kurarız; bir kere tanıdıysak bir daha bırakmayız. Bizde maddi kazanç her zaman ikinci plandadır ama ticareti de kâr etmeden yapmam. Pandemi döneminde dahi, normalden daha fazla satış yaptık. Mağazalar kapalıyken bile izinlerimizi alıp, haftalık satış adetlerimizi artırdık.

Bu işi severek mi yapıyorsunuz? Sürdürülebilir buluyor musunuz?

Kesinlikle severek yapıyorum. Arçelik’in “İşini aşkla yap” sloganı beni çok etkiler. İlk günkü heyecanla çalışıyorum. Ancak kabul etmek gerekir ki sektör zor. Geçmişte, düşük fiyatla spot ürünleri satan rakipleri şikâyet ederdik; şimdi ise internet satışı bu durumu daha da zorlaştırdı. Yine de kayıtlı müşteri portföyümüz sayesinde ayakta durabiliyoruz. Ama elbette bu koşullar, iştahımızı bir miktar törpülüyor.

Müşteriler sizi neden tercih ediyor? Sizi farklı kılan nedir?

Bizim en büyük avantajımız, yüksek adetli alımlar yapmamız. Böylece distribütörlerden çok uygun fiyatlara ürün tedarik edebiliyoruz. Aynı zamanda hem perakende hem de toptan satış kanallarımız var. Ancak ana işimiz perakende. Taksitle ve elden satış yaptığımız için kârlılığımız oldukça yüksek. Bu da işi sevmemiz için ayrı bir sebep. Eğer üretici firmalar internet satışlarını düzenleyip geleneksel kanallara daha fazla alan bırakırsa sektör çok daha sağlıklı bir yapıya kavuşur. Biz aile şirketiyiz. Bu işi hemen bırakamam desem yeridir; çünkü uzun vadeli satışlarımız var. 2,5-3 yıl öncesine kadar vadeli satış yaptığımız müşterilerimiz hâlâ ödeme yapıyor. Babam hep derdi ki: “Kişi niyetini bozmadığı sürece ona yardımcı olun.” Eğer müşterinin niyeti iyi ise, beklemeyi biliriz. Art niyet gördüğümüzde ise hukuki süreçleri başlatırız.

Neden farklı markalarla çalışmayı tercih ediyorsunuz? Tek bir marka ile ilerlemiyorsunuz?

Bu tercihimiz, geçmişte yaşadığımız tecrübelerden kaynaklanıyor. Bir markanın bayiliğini aldığınızda, ona tamamen bağımlı hale geliyorsunuz. Biz bu durumu yaşamak istemiyoruz. Altus markasını bile tüm distribütörlerden tedarik ediyoruz. Bir dönem başka markanın bayiliğinide yaptık; zaman zaman yaşadığımız sıkıntılar oldu. Şu anda çalıştığımız markalardaki kişilerle birebir ilişki içindeyiz. Bir telefonla milyonlarca liralık kredi dahi kullanabiliyoruz. Markayı sahiplendik. Kayseri’de Altus denince akla biz geliyoruz.

Sektörde karşılaştığınız sorunlar neler? Sizce neler iyileştirilmeli?

İşi sevdiğimiz için zorluklara çok takılmıyoruz. Ancak Arçelik dışındaki küçük ev aletleri firmalarında zaman zaman servis sorunları yaşanabiliyor. Biz hem müşterimizin hem de çalıştığımız firmanın memnun olmasını isteriz. Kimsenin mağdur olmasını istemeyiz.

Bundan sonraki hedefleriniz nelerdir?

Hedefimiz daha kurumsal bir yapıya kavuşmak. Ancak iş kurumsallaştıkça bazı zorluklar da beraberinde geliyor. Şu anda halimden memnunum. Alış ve satış tarafında bir sıkıntımız yok. Kayseri gösterişi ve markayı seven bir şehir ama bazı firmaların sadece imaj için çalışıp kâr etmediğini de biliyorum. Ben dengeli olmayı tercih ediyorum. Geçtiğimiz günlerde Arçelik Genel Müdürü Can Dinçer bizi ziyaret etti. Arçelik her yıl bayilik verme çalışmaları yapıyor, biz de bu ilgiyi memnuniyetle karşılıyoruz. Altus markası ile birlikte “Bulut” markası da Kayseri’de artık bir yer edindi.

Son olarak, örnek alınabilecek bir deneyiminizi paylaşır mısınız?

Benim en çok ilham aldığım firma Arçelik’tir. Sürekli takip ederim. Bir işi gerçekten severek ve aşkla yaptıktan sonra yapılamayacak iş yoktur.