
Öncelikle kısaca sizi ve firmanızı tanıyabilir miyiz?
1965 doğumluyum, lise mezunuyum. Çıraklıktan gelme biriyim. Ben yetim büyüdüm; annem beni büyük bir özveriyle yetiştirdi. 18 yaşında beyaz eşya sektöründe çalışmaya başladım. Daha sonra evlendim ve askere gittim. Askerlik görevimi tamamladıktan sonra, eski çalıştığım firmada tekrar işe başladım. 1986-1989 yılları arasında burada çalıştıktan sonra, 1990 yılında kendi adıma küçük bir dükkân açarak beyaz eşya mağazacılığına adım attım. İstanbul’a olan sevgimden dolayı mağazanın adını “Adalar” koydum. İlk olarak 1990’da karışık ürünlerle başladım. 1992 yılında, teminat mektubu verebilecek güce ulaştım ve Profilo bayiliği almaya hak kazandım. 1997 yılında Siemens, Profilo’nun seçkin bayilerine ürün vermeye başladı. Seçtikleri her mağazaya Siemens ürünlerinden birkaç adet verdiler. 1997 yılında Siemens’in telefon kampanyası ile devam ettik. 2000-2020 yılları arasında 3 mağaza ile Siemens markasına hizmet verdik. O dönemlerde Siemens seçkin bir marka olmasına rağmen çok fazla tanınmıyordu. Bayilerle kurulan sıkı ilişkiler ve markanın kalitesi sayesinde, bu marka ile yolumuza devam etmeye karar verdik. Diyarbakır’da, Siemens markasına çok değerli katkılar sağladık.

Mağazalarınızın özelliklerinden bahseder misiniz?
Özellikle mağazalarımızın tamamı kendi mülkümüzdür. Mağazacılıkta kiracı olmak büyük bir sorun teşkil eder. Bu nedenle, kalıcı olabilmek adına mülk edinmeye özen gösterdik. Açmayı planladığımız her lokasyonda, öncelikle o bölgedeki mülkü satın almaya çalışıyoruz. Mağazalarımız, metrekare açısından oldukça geniştir ve Siemens’in müşteri profiline uygun şekilde tasarlanmıştır. Biz, kârlılıktan ziyade hizmeti ön planda tutan bir anlayışla çalışıyoruz. Tüketicileri üç ana gruba ayıracak olursak:
1. Ekonomik durumu alt segmentte olanlar,
2. Alışkanlıklarından vazgeçmeyen ve daha çok servis gibi hizmetlere önem verenler,
3. Farklılık, kalite ve marka arayışı içinde olanlar. Biz özellikle üçüncü gruba, yani kullandığı üründen memnun olmayan, yenilik ve değişiklik isteyen bilinçli müşteri kitlesine hitap etmeye başladık. Bu grup hem bilinçli tüketici yapısına sahip hem de üst segment müşteri profiline uygun bir gruptur.
Tüketiciler sizi neden tercih ediyor ve siz onlara ne tür farklılıklar sunuyorsunuz?
Tüketici geldiği zaman sıcak bir ilgiyle karşılaşıyor. Farklı ihtiyaçlarla geliyor ama burada önce samimiyet ve dürüstlük görür. Ürün hakkında en detaylı bilgiyi alır. Onları direk servise yönlendirmiyoruz. Ne zaman isterlerse bizim kapımızı gelip çalabilirler. Servisin sana veremediği hizmeti biz ikili ilişkilerimizle verebiliriz diyoruz. İlgi ve alakamızla hizmet veriyoruz. Ürünler hakkında en detaylı ve doğru bilgileri alırlar. Servisten alamadıkları bir hizmeti, güçlü ikili ilişkilerimizle biz sağlayabiliyoruz. İlgi ve alaka temelinde, içten bir hizmet anlayışı sunuyoruz.
Siemens markası size ne ifade ediyor? Neden bu markayı tercih ettiniz?
Siemens denildiğinde akla her zaman kalite gelir; hem yaşam tarzı hem de ürün kalitesi açısından. Üstelik bu sadece beyaz eşya sektöründe değil, tüm sektörlerde “Alman markası” denildiğinde de geçerlidir. Biz, aza yetinmeyi ilke edindiğimiz için Siemens markasıyla yolumuza devam ettik. Çok yüksek kârlılık peşinde koşmak yerine, müşterimizin az ama kaliteli alışveriş yapmasını tercih ediyoruz. Bizi ve markamızı tercih eden her müşterinin mutlu olmasını ve çevresine de önermesini istiyoruz. Siemens markasının bölgede büyümesi bizim için büyük bir önem taşıyor. Böyle güçlü ve prestijli bir markanın bölgemizde bu denli sağlam bir konuma ulaşması da ayrıca gurur verici.
Sizin buradaki katkınız nedir?
Sadece Diyarbakır’da değil, tüm bölgede Siemens markasının büyümesine %50 oranında katkı sağladığımızı rahatlıkla söyleyebilirim. Bu ifadeyi Adalar Ticaret olarak gururla dile getiriyorum. Yapılacak herhangi bir ankette de bu gerçek ortaya çıkacaktır. Tüketicilerin %99’u bizden memnun. Bu başarıda yalnızca satış ve hizmet anlayışımız değil, aynı zamanda bölgedeki altyapının oluşmasına sağladığımız katkılar da büyük rol oynadı.
Siemens’teki yöneticilerle aranız nasıl?
İlk direktörümüz Alman asıllı Nikel Bey’di kendisi çok hoş ve babacan bir adamdı. Sonrasında Haluk Bey göreve geldi ve tam 20 yıl boyunca herkes için adeta bir abi gibi oldu. Haluk Bey’in emekliliğinden sonra ise Hakan Bey görevi devraldı. Hakan Bey, Siemens’e yeni bir vizyon ve kalite anlayışı kattı; bayilere para kazanmayı öğretti. Bugün bayilerin kârlılığındaki başarının %100’ü Hakan Bey’in emeğine dayanmaktadır. Hakan Bey’den sonra Evren Bey göreve geldi. Siemens’in altyapısından geldiği için şirketin tüm dinamiklerine hâkim. Ayrıca çok samimi ve dost canlısı bir kişiliğe sahip. Tüm bayileri tanıyor ve onlarla güçlü ilişkiler kuruyor. Hep birlikte daha da büyüyeceğimize yürekten inanıyoruz.

Sektörde yaşadığınız genel sorunlar nelerdir? Bunlar için ne tür çözümler öneriyorsunuz?
Ülkede ekonomi dar boğaza girdiği zaman, insanların ilk kısmaya yöneldiği harcamalar arasında beyaz eşya ve mobilya yer alıyor. Bu tür ihtiyaçlar ertelenebilir. Gıda ve giyim gibi temel ihtiyaçları daha az ertelersin, ancak beyaz eşyayı bekletmek daha kolay olur. Bu yüzden ekonomik durgunluk, beyaz eşya sektörünü doğrudan etkiliyor. Bizim işimizin olumlu yönlerinden biri ise, geçmişte her evlenen bireyin yeni bir mesken kurmasıydı. Bu durum, beyaz eşya sektörüne ciddi katkı sağlıyordu. Bugün de nüfus yoğunluğunun artması ve yeni konut projelerinin çoğalması, sektörümüze canlılık katıyor. Her yeni konut, bizim için yeni bir iş kapısı demek. Aslında, sektördeki denge bu şekilde korunuyor.
İşinizi severek mi yapıyorsunuz? İşinizin zor ve kolay yanları nelerdir?
Bu mesleği çok seviyorum; tam 40 yıllık bir geçmişim var. Mesleğimi şimdi çocuklarımla birlikte sürdürüyorum. Beyaz eşya sektörü sürdürülebilir bir meslek dalı, ancak biz aile olarak tek bir işe odaklanmayı tercih ettik. Genellikle beyaz eşya işi ek gelir olarak yapılır, ama biz sadece bu işi yaptık. Bu sayede iyi kazanç elde ettiğimizi söyleyebilirim. Beyaz eşya sektörü rahat bir iş kolu; çok yorucu değildir. Çocuklarım da bu mesleği severek yapıyorlar. Ancak her şeye rağmen alternatif bir planın da olması gerektiğini düşünüyorum. Sadece tek bir ticaret koluna veya markaya bağlı kalmak uzun vadede risk oluşturabiliyor. 2020 yılına kadar bölgede tek bayi olduğumuz için ismimden çok “Siemensçi” olarak tanınıyordum. “Burada tekiz, bunu nasıl daha fazla yayabiliriz?” diye düşünüyorduk. Ancak kapitalizmin yakıcı yüzüyle, firmaların daha fazla yayılmak istediklerini de gördük. Bu yüzden benim de kişisel olarak alternatif arayışlarım oldu. Beyaz eşya işinin keyifli yanı ise ürünlerin kokmaması, bozulmaması ve sürekli satılabilir olması. Bir lokanta gibi stok sıkıntısı yaşamazsın, modası da kolay kolay geçmez. Beyaz eşya sektörü, herkesin kısa sürede öğrenebileceği bir meslek. En fazla üç ay acemilik çekersin. Bu sektör, büyük zarar riski taşımayan bir alan. Zor tarafı ise ekonomideki dalgalanmalara çok açık olmasıdır. Örneğin Diyarbakır’da inşaat sektörü durduğunda, piyasaya ne satabilirsin? Böyle durumlarda, işini sırtlayabilecek güce sahip olman gerekir.
Sektördeki hedefiniz nedir?
Biz, Adalar Ltd. Şti. olarak yaklaşık 27 yıldır Siemens bayisi olarak Diyarbakır’da hizmet vermekteyiz. Prensiplerimiz doğrultusunda, markamıza yakışır şekilde Diyarbakır’da güvenilir ve dürüst bir anlayışla çalışarak, markamızı hak ettiği yerlere taşımayı hedefledik. Uzun yıllar boyunca çok değerli yöneticilerle çalıştık ve bundan sonraki hedefimiz, gelişmekte olan ilimizde daha geniş bir müşteri kitlesini markamızla buluşturmaktır. Son olarak açtığımız mağazamız 300 m2 büyüklüğünde olup, şehrimizin en gelişmiş lokasyonunda yer almaktadır. Müşterilerimizin rahatlığı ve konforu için mağazamızın 50 m2’lik bölümünü kafe alanı olarak düzenledik. Bu süreçte çok değerli yöneticilerimiz de desteklerini bizden esirgememiştir. Bizler, birey olarak başladığımız bu yolculuğumuza bugün Durmaz Ailesi olarak devam ediyor, Siemens markasını aile bilinciyle daha ileriye taşıma azmiyle çalışıyoruz. Markamıza en iyi hizmeti sunmak ve halkımızı teknolojik ve kaliteli ürünlerimizle daha çok buluşturmak adına 2025 yılında bir şube, 2026 yılında bir şube daha açarak hedeflerimizi büyütmeyi planlıyoruz. Şubelerimizin konumlarını birbirine yakın seçmeyip, şehrimizin farklı ve gelişmekte olan semtlerinde açmaya özen gösteriyoruz. Böylece Diyarbakır’ın değişik lokasyonlarında güçlü bir şekilde var olmayı hedefliyoruz. Sektörümüzde 35 yıllık ticari geçmişe sahip olarak, markamıza ve ilimize dürüstlük, ahlak ve hizmet anlayışıyla katkı sunmaya devam ediyoruz. Kendimize olan güvenimiz ve inancımızla, Siemens bayrağını Diyarbakır’da bir 35 yıl daha gururla dalgalandıracağız.
İlk yorum yapan olun