
Markanızdan kısaca bahseder misiniz?
Vestel kurulduğu günden bu yana faaliyet gösterdiği alanlarda yeniliklerin öncülüğünü üstlenen bir şirket. Bugün beyaz eşyada ve elektronikte uluslararası arenada söz sahibiyiz. Teknoloji, donanım ve tasarımda uzun yıllara dayanan bilgi birikimine, büyük üretim gücüne sahibiz. Manisa’daki Vestel City’de ürettiğimiz teknolojiyi dünyanın dört bir yanına ihraç ediyoruz. 27 yıldır aralıksız sektörümüzün ihracat şampiyonuyuz. Bu topraklarda ürettiğimiz teknolojimizi altı kıtada 160’tan fazla ülkeye ulaştırıyoruz. Uluslararası marka değerlendirme kuruluşu Brand Finance’ın Türkiye’nin En Değerli Markaları Araştırması 2025’te 928 milyon dolarlık marka değerimizle 4. sırada yer alıyoruz.
Kahve makineleri pazarındaki konumunuzdan söz eder misiniz?
Vestel olarak kahve makineleri pazarında geniş ürün gamımız ile kahve ekosistemini sahipleniyoruz. Farklı damak zevklerine hitap eden espresso, filtre ve Türk kahvesi makinelerinden oluşan portföyümüz hem yurt içinde hem de yer aldığımız pazarlarda markamıza güçlü bir rekabet avantajı sağlıyor. Vestel’in ürün gamı profesyonel kahve makinelerinden öğütücülere, hassas tartılardan tamamlayıcı aksesuarlara kadar kahve yolculuğunun her aşamasını kapsıyor. Kahve kültürünü sahiplenen bir marka olarak geliştirdiğimiz yeni nesil kahve makineleri, hassas sıcaklık kontrolü ve kişiselleştirilebilir ayarlarıyla evde barista kalitesinde kahve deneyimi sunarken; öğütücüler ve tamamlayıcı ürünlerle birlikte bütünsel bir ekosistem yaratıyor. Ürün gamımızda; ideal kahve demleme için aroma akış hızını ayarlama seçeneği sunan Brew 50, farklı damak zevklerine uygun özelleştirilmiş demleme imkânı sunan Barista Pro Yarı Otomatik Espresso Makinesi mevcut. Ayrıca evde barista deneyimini bir üst seviyeye çıkartan hassas tartı ve 31 farklı öğütme ayarına sahip kahve öğütücüsü de bulunuyor. Tüm faaliyetlerimizin yanında tasarım ve teknoloji alanında yurt dışı pazarda da fark yaratmayı hedefliyoruz. Bu hedef doğrultusunda, zamansız şıklığı modern teknolojiyle buluşturan Vestel Retro serisi dikkatleri çekiyor.

2025 yılı kahve makineleri pazarı nasıl geçiyor, yıl içinde yakalanan fırsatlar ve tehditler size göre nelerdir?
Tüketiciler artık tam otomatik kahve makineleri, kahve demleme sürecini kişiselleştirerek tüketicinin keyif alacağı bir deneyime dönüştüren yarı otomatik espresso makineleri, öğütücülü kahve makineleri ve uzaktan kontrol edilebilen uygulamalar istiyor. Bu alandaki fırsat, yenilikçi ürünlerle evde kafe deneyimi sunabilmek, evde sunulan barista deneyimiyle kahve kültürünü geliştirmek. Sunduğumuz bu fırsatlar kahve gurmeleri tarafından tercih ediliyor. Öte yandan pazar bazı tehditlerle de yüzleşiyor. Üst segment kahve makinelerinde başlangıç maliyetleri yüksek; tüketicilerin önemli bir kısmı bu tür cihazları almadan önce fiyat ve bakım maliyetleri konusunda çekinceler taşıyor.
Türk Kahvesinin çeşitlenmesi ve yayılması hangi stratejilerle sağlanabilir?
Türk kahvesinin dünyada daha geniş kitlelere ulaşması için öncelikle ürün çeşitliliğini artırmak, farklı damak zevklerine hitap eden çözümler geliştirmek kritik. Kültürel mirasımızı modern teknolojiyle buluşturan makineler, bu çeşitliliği destekliyor. Bunun yanında, uluslararası tanıtım ve iş birlikleriyle Türk kahvesini deneyimsel bir marka hikâyesine dönüştürmek, küresel ölçekte yayılım için en önemli adım olacak.
Kahve sektöründe küresel ölçekte marka olmak ve yeni pazarlara yayılmak için nasıl bir büyüme stratejisi izlenmelidir?
Vestel kurulduğu günden bu yana tüketicisini çok iyi anlayan ve dinleyen bir marka oldu. Kullanıcılarımızın ihtiyaçlarını önceden tespit edebilme, bu doğrultuda çözüm üretebilme ve üstün hizmet kalitesiyle yanıt verme kabiliyetine sahip bir şirketiz. Bugün geldiğimiz noktada fiziksel ve online kanallarımız büyümesini sürdürürken, marka vaadimiz ‘Vestel’le Olur, Neden olmasın?’ çatısı altında özgün stratejiler sürdürüyoruz. Küresel ölçekte marka olmak, farklılaşmayı ve güçlü bir dağıtım stratejisini aynı anda yönetmeyi gerektiriyor. Bizim için bu, yenilikçi ürünlerle kullanıcıya değer sunmak, güçlü bir satış sonrası hizmet ağı kurmak ve sürdürülebilirlik yaklaşımını markanın ayrılmaz parçası haline getirmek anlamına geliyor. Ayrıca dijital kanallar ve stratejik ortaklıklarla yeni pazarlara daha hızlı adapte olabiliyoruz.
Küresel ölçekte ve Türkiye’de yapılan sürdürülebilirlik faaliyetlerinin kahve endüstrisine yansımaları nelerdir? Sürdürülebilirlik çalışmaları kahve endüstrisini nasıl etkilemektedir?
Sürdürülebilirlik artık tercih değil, bir zorunluluk. Kahve tedarik zincirinde çevresel ve sosyal sorumluluk standartlarının yükselmesi, kalite ve süreklilik açısından pozitif etki yaratıyor. Tüketiciler de bu standartları karşılayan markalara daha yüksek bir güven duyuyor. Dolayısıyla sürdürülebilirlik, çevresel farkındalığın ötesinde marka değerine de doğrudan katkı sağlıyor.
Kahve endüstrisinde teknolojik gelişim ve yapay zekanın etkileri nelerdir?
Yapay zekâ, kahve endüstrisinde kaliteyi ve kullanıcı deneyimini üst seviyeye taşıyor. AI destekli makineler, her demlemede aynı lezzeti sağlayarak tutarlılık sunuyor. Ayrıca tüketici alışkanlıklarını analiz ederek kişiselleştirilmiş önerilerde bulunabiliyor. Bu da kahvenin günlük yaşamda daha özel bir deneyim haline gelmesini sağlıyor.
2026 yılı hedefleriniz nelerdir?
Vestel olarak teknolojiden güç alan yepyeni ürünlerimizi tasarımla aynı potada eriterek ev deneyimini yeniden tanımlıyoruz. Ürünlerimiz üretimden kullanıma kadar her aşamada kaynak verimliliği sağlayarak enerji ve su tasarrufuna katkıda bulunuyor. Bugün ürün gamımızda bulunan ürünler geleceğin ihtiyaçlarını karşılamaya, akıllı detaylarıyla günlük yaşamı kolaylaştırmaya odaklanıyor. Global açılım yolculuğumuzu hızla sürdürürken, farklı pazarlarda tüketicilere bu teknolojilerimizi buluşmaya devam edeceğiz.
İlk yorum yapan olun