Türk kahvesi Türklerin dünyaya armağanıdır

Kurukahveci Mehmet Efendi Ltd Şti. Pazar Araştırmacısı ve Analisti Tüzün Akyol

Kahve bitkisinin bu topraklarda yetişmemesine rağmen “Türk kahvesi” ismini almasının ilginç öyküsü için tarihin sayfalarında küçük bir gezinti yapmamız ve Afrika kıtasına gitmemiz gerekiyor.

Kahvenin ilk vatanı bugünkü Etiyopya’daki (Habeşistan) Kaffa bölgesi, adını da buradan aldığı düşünülüyor. Ortaçağ sonlarına doğru Güney Habeşistan’dan Yemen’e geliyor, çok rağbet görüyor ve Mekke’de yaygın olarak kullanılmaya başlıyor.

Yemen’in Yavuz Sultan Selim tarafından Osmanlı topraklarına katılmasının ardından batılıların Muhteşem Süleyman dediği Kanuni Sultan Süleyman zamanında Yemen valisi Özdemir Paşa bu çok sevdiği içeceği İstanbul’a Saray’a getiriyor.

Türk Kahvesi Kültürü

Unique ( tek, benzersiz, eşsiz) bir ürün olan Türk kahvesi İstanbul’a gelişinin ardından önce sarayda, sonra evlerde ve kahvehanelerde tüketilmeye başlıyor.

Türkler kahveyi kendilerine özgü yöntemleri ile kavurur, öğütür, pişirir ve içerler. Türk kahvesi ismi bu Türklere özgü pişirme ve sunum şeklinin ismidir. Yeme, içme kültürümüzde yerini almış, itibarını giderek arttırmıştır.

Türk kahvesi kültürü denildiğinde; kavurma, öğütme, pişirme ve sunum adabı hatırlanır.

Yeşil çekirdek (çiğ) kahve tavalarda kavrulur, el değirmenlerinde çekilir ve bakır cezvelerde pişirilir, porselen fincanlarda sunulurdu. Geçmişten bu güne fincan kahve kültürümüzün en önemli objelerinden birisidir. Osmanlı için çok sayıda tanınmış porselen firması Türk kahvesi fincanı üretmiştir. 17-18-19. Yüzyıllardaki bu fincanlar günümüzde koleksiyonerlerin değerli koleksiyonları içinde yerini almıştır. Türk kahvesi kültürü kendine has özünden kopmadan, gelişerek günümüze kadar gelmiştir.

Türk kahvesinde önemli inovasyonlar

Kahve kavurmaya “Tahmis” denir. Mehmet Efendi dünyanın ilk kahve sokağı olan Tahmis Sokakta 1871 yılında, bir ilki gerçekleştirerek çekirdek kahveyi kavurup, öğütüp, paketleyerek bitmiş ürün (product finish) olarak tüketiciye sunmuştur. Kahvenin bu şekilde paketlenerek sunulması sonrası Mehmet Efendi, Kurukahveci Mehmet Efendi olarak anılmaya başlanmıştır.

1871 yılından bu yana 149 yıldır kahve severlerin beğenisini kazanan lezzetli kahve pazarlama başarısı ile önce folya ambalajla, daha sonra teneke kutu ambalajla kahve severlere Yurt içi ve dışında ulaşır olmuştur. 2014 yılında tek fincanlık Türk kahvesi ambalajı ile her seferde bir poşet açarak ev ve ev dışı kullanıma da uygun olan yeni ürün kahveseverlerle buluşturulmuştur.

Türk Diasporası

Türk kahvesi kültürü Osmanlı coğrafyası topraklarında giderek yayılmıştır. Türklerle birlikte bir çok ülkeye giden Türk kahvesi, gittiği coğrafyalarda tanınmış, sevilmiş ve daha çok kişi tarafından tüketilmeye başlanmıştır.

Yurt dışında 7 milyon civarında Türk vatandaşı yaşamaktadır, bu sayı ile diasporada en fazla nüfusa sahip 2. ülke Türkiye’dir. Türkler gittikleri coğrafyalarda Türk kahvesi kültürü gönüllü elçiliğini en iyi şekilde yapmışlar, Türk kahvesinin ve kültürünün tanınmasına, sevilmesine katkı sağlamışlardır.

Kahve ve sağlık

İletişimde sohbetin bahanesi olan Türk kahvesi, aynı zamanda çok sağlıklı bir içecektir. Miktarı azdır, doyurucudur, enerji verir, tok tutar, vücudu ve beyni dinç tutar, karaciğeri korur, motivasyonu arttırır, keyif verir. Günde en fazla 3-4 fincan içmek şartıyla sayısız faydaları yapılan araştırmalarla ortaya konulmuştur. “Kahve çekirdeği farklı kimyasal maddeler içerir. Bunların içinde çeşitli yağlar, karbonhidratlar (şekerler) ve çok sayıda proteinler vardır. Ayrıca değişik antioksidanlar da kahve çekirdeğinin bileşenlerindendir.

Kaynak: Kahve ve Sağlık-Prof. Dr. Hamdi Akan- Mikado Yayınları-Sihirli Molekül Kafein- sayfa:21”

Türk Kahvesi Makineleri

 Osmanlıda pirinç mangallar geniş gövdeli cezvelerde pişirilen Türk kahvesi bakır, gümüş, çelik cezvelerde sonrasında, evlerde ve ev dışı tüketimde cezve, elektrikli cezve, plate gibi araçlarla pişirilmiş ve tüketilmiştir. Türk kahvesi tüketiminin artması küçük ev aletleri pazarının gelişmesi, pazarda bir boşluğun fark edilmesini sağlamıştır.

2003 yılında Arçelik, Kurukahveci Mehmet Efendi iş birliği ile ilk Türk kahvesi makinesinin üretimi için çalışmalara başlamıştır. Birlikte uzun çalışmalar ve lezzet testleri yapılmıştır.

2004 yılında ilk Türk kahvesi Makinesi Telve küçük ev alettleri pazarındaki yerini almıştır. Telve’de Türk kahvesinin her fincanda aynı standartta, yaklaşık 3 dakika gibi kısa ir sürede lezzetli, bol köpüklü hazırlanıyor olması kahve tüketicisinin beğenisini kazanmıştır.

Arçelik ve Kurukahveci Mehmet Efendi’nin iş birliği devam etmiş ve Telve’nin yurt dışı tanıtımının Kurukahveci Mehmet Efendi tarafından yapılması konusunda iş birliğine devam edilmiştir. Türk kahvesi makinesinin kullanımı Telve’den sonra ev ve ev dışında giderek artmıştır. ABD’den başlayarak Avrupa, Türki Cumhuriyetler ve Ortadoğu ülkelerinei ihracatı gerçekleşmiştir.

İlk Türk kahvesi makinesi olan Telve yurt içi ve yurt dışında tasarımıyla pek çok ödül kazanmıştır.

Arçelik Telve başarısının ardından üretilen Türk kahvesi makineleri

Telvenin tüketicinin beğenisini, teveccühünü kazanmasının 10 yıl sonra pazara yeni bir Türk kahvesi makinesi sunulmuştur. Arzum firmasının OKKA markası Türk kahvesi makinesi pazarındaki 2. üründür. Her yeni ürün yenilikler ve farklı özellikler ile kahveseverlerin beğenisini kazanmıştır.

Bugün Türk kahvesi makinesi pazarında;

Arçelik (2004), Arzum (2014),Fakir (2016), Conti, Altus, Grundig, Tefal, Karaca, Korkmaz, Vestel, Bayıner, Selamlique kapsüllü Türk kahvesi makineleri küçük ev aletleri pazarında yerini almış ve satış hacmini arttırarak üretimlerini sürdürmektedir. Markaların farklı modelleri ile 15’den fazla Türk kahvesi makinesi pazara sunulmuş bulunmaktadır. Bu markaların dışında fason olarak yaptırılan Türk kahvesi makineleri de bulunmaktadır.

Türk kahvesi makinelerinin Türk kahvesi pazarına etkisi

Türk kahvesi makineleri ve Türk kahvesi tüketimi arasındaki etkileşim karşılıklı olmuştur. Türkiye’de kişi başı kahve tüketimi 2007 yılında 250 gr civarında iken bugün bu rakam kişi başı 1.000 gr civarında olarak 13 yılda 4 katı bir artış göstermiştir.

Türk kahvesi severlerin yaş ortalaması giderek düşmekte, lise ve üniversite gençleri Türk kahvesini severek içmekte ve ardından Türk kahvesi falı ilgileri giderek artmaktadır.

Türk kahvesi tüketiminin artması aynı zamanda Türk kahvesi makineleri pazarını da önemli ölçüde büyütmüştür. Makine pazarındaki markaların ve markalara ait modellerinin, rekabetin artması, pazarın büyümesinin en önemli değişkenleri olmuştur.

Türk kahvesinin ve Türk kahvesi makinelerinin ihracatı da yıllara göre giderek önemli bir artış göstermektedir.

Aşağıdaki grafikte 2012-2017 yılları arası 5 yıllık dönemde Türk kahvesi Makine Pazarındaki büyüme oranları görülmektedir. 2013-2014 döneminde ilk Türk kahvesi makinesinin pazara sunulması dolayısıyla % 13 civarında bir artış görünmektedir. 2015-2016-2017 dönemlerinde artışın devam ettiği görülmektedir.

Kaynak: GfK Türkiye

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*