“Toprağında patatesten başka bir şey çıkmayan bir yerde ticaret yapıyoruz”

Bu ayki konuğumuz uzaklardan bir firma, Erzurum Yakutiye ilçesinde toptan pazarlama işi yapan Tophane DTM Ltd. Şti. firmasının ortağı ve yöneticisi Rıdvan Mutlu. Kendisi ile Antalya’da düzenlenen Şenocak Bayi Toplantısı’nda tanıştık, bölgesi hakkında ve işi ile ilgili bilgiler aldık. Mutlu hem bölgesini hem de bölgesel sıkıntıları açık bir şekilde bizimle paylaştı.

Kısaca firmanızdan ve çalıştığınız markalardan bahseder misiniz?

Firmamız olan Tophane DTM Ticaret Sanayi Ldt. Şti.’ni 2003 yılında Erzurum Yakutiye ilçesinde dayım Ümit Güler ile birlikte kurduk. Ben firmanın satış yöneticisiyim. Erzurum ili merkez ve ilçeleri, Doğu Anadolu Bölgesi, Doğu Karedeniz Bölgesi, İç Anadolu Bölgesi olmak üzere 20’ye yakın ilde müşterimiz bulunmakta. Satışa ben ve yardımcım olmak üzere 2 kişi çıkıyoruz. Depo ve muhasebe departmanlarında çalışan 6 kişilik ekibimiz var. 20 yıldan beri toptancılık yapıyoruz. Beyaz ev eşyaları ve küçük ev aletleri sektörüne çalışıyor ve bu alanda ticaret yapıyoruz. Regal, Fakir, Gazelle, Ferre, Goldmaster, Şenocak, Samsung, LG ve Telefunken gibi markaların ürünlerini satıyoruz.

Bölgenizden ve bölge sorunlarından kısaca bahseder misiniz?

Bölgede kış mevsiminin uzun sürmesi, nüfusun azlığı ve ilçeler arasındaki mesafelerin uzunluğundan dolayı, 20 kadar vilayete gittiğimiz halde, örneğin batı illerinde 5 yılda yapacağımız ticarete göre aynı ticareti biz ancak 20 yılda yapmış oluyoruz. Özellikle akaryakıt ve lastik masraflarımız çok yüksek. Araçlarımızın lastiklerini her yıl yenilemek zorundayız. Dolayısıyla bunlar da maliyetlerimizi arttırıyor, buna rağmen çalışıyor çabalıyoruz ama yine de mutluyuz. Bizim bölgenin en büyük sorunu nüfusun olmayışı, nüfus çok az, ekonomik durum da çok düşük. Toprağımızdan bellidir, bizim doğuda patatesten başka bir şey çıkmaz, sadece patates ekersin, patates biter. Coğrafyamız maalesef çok ağır ama batıya doğru örneğin Amasya, Tokat gibi illere doğru gittikçe buralarda her türlü meyve-sebze çıkıyor.

Size göre bölge perakendecilerinin gücü nasıl?

Perakendecinin gücü kışın oldukça düşüyor, taksitler aksıyor, açık hesap veren mağazalar daha çok ticaret yapılıyor. Nakit ve kredi kartı oranı bizim bölgede oldukça düşük, zaten kredi kartı ve nakitle alacak vatandaş internetten girip ürünü alıyor. Yani bizim bölgemizde de internete dönüş var. Kredi kartlarındaki taksit sınırlandırılması açık hesap mağazaların işine çok yarıyor ve işleri çoğalıyor. Zaten bizim bölgenin %70’i açık hesaptır %30 kısmı kredi kartı ile alışveriş yapar. %30 kısmın da %20’si internetten alışveriş yapar. Yani %10’luk dilim kredi kartı ile bayilerden alışveriş yapmaktadır.

Hangi ürünler daha çok tercih ediliyor? Batıya göre farklılık gösteren ürün çeşitlilikleri neler?

İnternetten olsun, perakendeci olsun bölgemizde beyaz eşyaya nazaran küçük ev aletleri grubu daha çok satıyor. İnternetten beyaz eşya alımına tüketici kargo masrafından dolayı fazla rağbet göstermiyor. Özellikle beyaz eşyayı müşteri görerek almak istiyor. Küçük ev aletlerinde öyle bir problem olmuyor, daha çok internetten satın almayı gençler talep ediyor.

Beyaz eşya ve küçük ev aletleri perakendecileri 2022 yılına birçok soru işareti ve endişelerle başladı. Siz perakendecilerle çok yakınsınız onların bu zamlar karşısındaki durumlarını daha iyi biliyorsunuz, bölgesel manada sizin görüşleriniz nelerdir?

Önceden doğalgazı dert ederdik. Şimdi elektriği de dert etmeye başladık. Örneğin esnafın kirası 10 bin liraysa neredeyse 10 bin liralık elektrik faturası gelen işletmeler oldu. Bizim derdimiz burada kirayı ödedikten sonra ticari anlamda işimize bakmak ama artık kirayı verdikten sonra, bu ay elektrik, doğalgaz ne kadar gelecek derdine düşmeye başladı esnaf. Tabi bu da çok olumsuz etkiliyor piyasaları. İnşallah hükümet gerekli işlemleri yapar. Masrafların düşmesi ve hükümetin destek vermesi gerek eğer destek vermezse bölgedeki çoğu esnaf kapatır.

Yeni yılda bir yandan bu fiyat yükselişlerine bağlı olarak ürün satışlarında azalma beklense de cirolarda eş zamanlı artışların olmasıyla yılın dengeli geçeceği düşünülüyor. Sizin bu konudaki görüşleriniz nelerdir?

İhtiyaç hiçbir zaman bitmez. Eğer bir vatandaşın ihtiyacı varsa o ürünü ucuz-pahalı bakmadan kesinlikle alıyor ama ihtiyacı olan ürünü almayı erteliyor. Örneğin “Bahara alırız, doğalgaz ihtiyacım bitirmiş olur” diye düşünüyor. Bu bölgemizin bir özelliği tabi. Bizim bölgede doğalgaz harcaması bittikten sonra millet biraz rahatlıyor, alışverişe başlıyor. Baharın gelmesi ve çiftçinin meyve-sebze ve gıda maddeleri gibi mevsim sebzelerinin üretiminin başlaması satışlarımıza da olumlu yönde etkiliyor.

Satışlarınız nasıl yapıyorsunuz sıcak satış olarak mı gerçekleştiriyorsunuz?

Direk adrese teslim yapıyoruz. Önce siparişimizi alıyoruz, daha sonra depomuzda sevk ediyoruz. Depodan sevk %5’lik bir oran %95’lik dilimi ise direk firmaların depolarından sevk ettiriyoruz. Şu an nakliye bedelleri çok yüksek. Korkunç şekilde fiyatları arttı. Örneğin kâr marjımız %10 ise nakliye masrafına neredeyse yarısı gidiyor. Büyük bir sorun. Bu yüzden firmaların depolarından adres teslimi çalışmak bizim için çok daha avantajlı. Bütün firmalarla da bağlantılı çalışıyoruz.

Bildiğiniz gibi bayi kanalı dışındaki satış kanallarının da büyümesi söz konusu. Discount marketler ve internet kanalları Geleneksel bayi kanalını tehdit ediyor. Size göre bayiler ne yapmalı?

Bahsettiğiniz alternatif satış kanalları karşısında bayinin yapabileceği fazla bir şey yok.

Devlet olarak kısıtlama getirmesi lazım. Eğer kısıtlama getirmezse çoğu esnaf perişan olacak. Kimin gücü yeter bir kalem de 10 bin tane televizyon almaya, kimsenin gücü yetmez. Fabrikaların bile gücü yetmiyor.

Sizin kendi bölgenizde bu konuda esnaflar ya da bayiler arasında herhangi bir birlik beraberlik söz konusu mu?

Bölgemizin komple nüfusunu toplasan bir Kadıköy etmez. Bu nüfusta ne kadar birleşirse birleşin bir şey olmaz, zaten esnaf da böyle bir şeye girmek istemiyor. Umutları tükeniyor gitgide, kimin gücü yetebilir ki yani bugün 10 bin tane televizyonu 100 tane esnaf da birleşse yüzer tane alsa taş patlasa bir defa alır. Sonra 10 bin televizyonu kime satacak bölgede. Devlet özellikle bu discount market satışlarına bir sınır getirmesi lazım. Çiçekçi bile muzdarip, üç harfli marketlerde çiçek satmanın ne anlamı var, bırak da çiçekçi dükkanında çiçek satılsın. Çiçek zaten sevgililer günü zamanı satılıyor bırak onu da çiçekçi satsın. Yazın bisiklet satılıyor, yine o marketler bisiklet getiriyor böyle saçma şeyler oluyor, yani küçük esnaf yok olmaya mahkûm. Kim olursa olsun karşısında duramaz bunların. Yarın öbür gün eğer bu küçük esnaf biterse büyük fabrikalar bunların oyuncağı haline gelecek.

Niye mi? Zincir marketler şimdi gidiyor bir markaya, bu ürün kaç para diyor. Fabrika diyor ki 1000 lira. Bundan 10 bin istiyor. Fabrikanın bize verdiği maliyet 1500 TL, onlara verdiği maliyet 1000 lira. Zincir market yarın bu malı 1000 liraya değil 700 liraya vereceksin, 1500 TL’ye ben satacağım diyecek. İşte o zaman film değişecek ama inşallah iş işten geçmeden devlet buna bir an önce el atar.

Bu konuda üretici firmaların da dikkat etmesi gerekiyor mu?

Başka bir örnek vereyim. Zincir market, firmanın birisine senden 20 bin ton pirinç istiyorum diyor. Bu firmada buna göre fabrikasını tasarlıyor ve üretiyor. Ertesi yıl geliyor pirinç miktarı 50 bin tona çıkıyor, sonra 100 bin tona çıkıyor. Ondan sonraki yıl geliyor bir daha pirinç almayacağım diyor. 100 bin ton kapasiteye çıkan fabrika sahibi işçisinden tut da üretimine kadar her yerde büyümüş oluyor. Pirinç alımı birden kesince ne hale geliyor. 100 bin tonluk ürünü kime satacak. Büyük zincir market dönüp fabrikadan adamın fabrikasını satın alıyor. Adam yoksa batacak, krize girecek. Bizim sektörümüzdeki fabrikaların da başına gelebilir bu. Fabrikaların yapacağı şey ona 100 liradan veriyorsan dönüp bize de 100 liradan vermeli ki biz de satabilelim. Bizim yerel halkımız bizleri tercih eder ama fiyat farkı uçurum olduktan sonra niye tercih etsinler.

E-ticarette durumu ve bölge esnafına etkisi nasıl?

Aslında esnaf internet satışlarına ayak uydurmaya çalışıyor ama karşıdaki tüketici art niyetli olabiliyor. Ürünü alan tüketici keyfine hiçbir kusuru yokken aldığı ürünü iade edebiliyor. Bu iade sürecinde o yerel esnaf hem kargodan dolayı hem de ürünün hasar görmesinden dolayı zarar ediyor. Esnaf ürünleri geri gelme ihtimali olur diye internetten korkarak satıyor. Kar oranları da düşük olduğundan iade gelen bir ürün sattığı 20 tane ürünün karını götürüyor. Bir daha 20 tane ürün satacak ki o ürünün karını elde edebilsin diye.

2022 yılında bölgenizdeki beyaz eşya sektörünü etkileyecek ve meşgul edecek konu sizce nedir?

Ekonomi sorun, zamlar ve nüfusumuzun azlığını sayabiliriz.

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*